John Gage ve Sun Microsystems'in bu işte bizimle beraber olduğunu biliyorum ama sizin aranızda konuşmak istediğimiz bir sürü kişi var. | TED | أنا أعلم أن جون كيج و شركة صن مايكروسيستمس بالفعل علي الطليعة في الامر، لكن هناك الكثير منكم نود التحدث إليهم. |
Seninle konuşmak istediğimiz bir konu var. | Open Subtitles | .هنالك آمر نود التحدث معك حوله |
Aslında konuşmak istediğimiz şey John değil, Bayan Tuck. Sizsiniz. | Open Subtitles | حقيقةً لا نريد التحدث عن (جون)، بل عنك سيدة، (تاك). |
Aslında konuşmak istediğimiz şey John değil, Bayan Tuck. Sizsiniz. | Open Subtitles | حقيقةً لا نريد التحدث عن (جون)، بل عنك سيدة، (تاك). |
Çünkü sizinle konuşmak istediğimiz önemli bir konu var. | Open Subtitles | لإن لدينا شيئاً مهماً جداً يجب أن نناقشه معكم |
Sizinle konuşmak istediğimiz başka bir şey daha var. | Open Subtitles | ثمّة أمر آخر أردنا التحدّث عنه معكِ |
Bayan Garth, buraya insanca konuşmak istediğimiz için geldik. | Open Subtitles | سيدة (جارث) ، أتينا إلى هنا نود التحدث إليكِ كإنسان يتحدث أخر |
Sen, ben ve Vanessa. Seninle konuşmak istediğimiz bir şey var. | Open Subtitles | أنا وأنتَ و(فينسا) لدينا شيء نود التحدث معك حوله |
Sizinle konuşmak istediğimiz birkaç şey var. | Open Subtitles | ثمة شيئين نود التحدث بها معكم |
Emily, seninle konuşmak istediğimiz birşey var. Annen ve baban ile ilgili. | Open Subtitles | (إيميلي)، هناك شيء يجب أن نناقشه معكِ إنه عن أمكِ وأباكِ |
Evet, Gita aslında seninle konuşmak istediğimiz bir konu var. | Open Subtitles | نعم، (غيتا)، في الواقع أردنا التحدّث معك عن شيء. |