"konuşmak yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • ممنوع الكلام
        
    • لا كلام
        
    • لا تتحدث
        
    • بدون كلام
        
    • لا تتكلم
        
    • لا حديث
        
    • الكلام ممنوع
        
    • ممنوع الحديث
        
    • الحديث ممنوع
        
    • ممنوع التحدث
        
    • لا للحديث
        
    • لا نتحدث
        
    • لا تتحدثي
        
    • عن الكلام
        
    • لا تتحدثا
        
    Dik oturun. Gözler ileri. Konuşmak yok. Open Subtitles اجلسي ثابتة ، عيونك للأمام ، ممنوع الكلام
    Tekrar ediyorum beyler, Konuşmak yok. Open Subtitles مرة أخرى يا رجال, ممنوع الكلام أنت " ديتوير" , صحيح ؟
    - Korkunç. - Ve çaylaklara bir hatırlatma arıların bir numaralı kuralı, kesinlikle insanlarla Konuşmak yok! Open Subtitles و أذكر الجدد, قانون النحل الأول لا كلام مع البشر بالمطلق
    Bir saatlik mesafede. Oraya arabayla gideceğiz. Yolda Konuşmak yok. Open Subtitles بعد ساعة ، فعلينا القيادة إلى هناك، لا تتحدث بالطريق وإلا أفسدت الإثارة
    Bu sefer Konuşmak yok. Sadece içmek var. Open Subtitles وهذي المرّة، بدون كلام بس شرب
    Tamam, ama Konuşmak yok, gülmek yok sana bakarsa göz kırpmak bile yok. Open Subtitles حسناً لكن لا تتكلم أو تبتسم أو تغمض عينك لو نظر لك
    Homurdanmak, öksürmek, hırıl hırıl Konuşmak yok, kendini kendine konuşmak ve gaz çıkarmak da... TED لا أحدث أصوات مزعجة ولا صرير عند التنفس لا حديث مع الذات بصوت عالي، ولا إخراج روائح
    Konuşmak yok. Kafasını bulandırma. Çık dışarı! Open Subtitles الكلام ممنوع أخرج من رأسه، وأخرج من هنا
    Sen. Evet, sarhoş olana kadar Konuşmak yok, tamam mı? Open Subtitles حسناً, ممنوع الكلام حتّى أثمل، حسناً؟
    Elektronik cihazlar yok Konuşmak yok, iznim olmadan sınıftan çıkmak yok ve gözleriniz sürekli ödevleriniz üzerinde olsun. Open Subtitles ممنوع الاجهزة الالكترونية ممنوع الكلام او مغادرة هذه القاعة من غير اذن مني وركزوا نظركم على واجباتكم المدرسية طوال الوقت
    Market hapishanesinde Konuşmak yok. Open Subtitles ممنوع الكلام في سجن السوبر ماركت
    Konuşmak yok. Sadece inleme ve ohlama serbest. Open Subtitles لا كلام على الإطلاق، سوى التأوهات والأنين
    Bu evde kimsenin arkasından Konuşmak yok, anlaştık mı? Open Subtitles لا كلام عن أي أحد في هذا المنزل في غيابه, موافقون؟
    Hiçbir koşulda mahkumla Konuşmak yok - Aksine bir emir verilmedikçe Open Subtitles لا تتحدث مع أي معتقل تحت أي ظرف، بإستثناء إذا كان لديك أوامر مباشرة لذلك
    Konuşmak yok. Open Subtitles لذا ، بدون كلام
    İçeri girdiğimizde Konuşmak yok. Nereye gidiyoruz? Open Subtitles ـ حسناً، عندما ندخل، لا تتكلم ـ إلى نحن ذاهبون؟
    Birkaç dakika önce, metronun görgü kurallarına uyan bir grup yolcuyduk sadece. Direkt olarak göz teması kurmak yok, Konuşmak yok ve kesinlikle sohbet etmek yok. TED كنا مجرد حفنة من الركاب الذين لتوهم، أتبعوا آداب النفق، لا أتصال عين مباشر لا حديث وبالتأكيد لا محادثات.
    Sınıfta Konuşmak yok. Open Subtitles الكلام ممنوع داخل غرفة الدراسة
    Birbirinizle Konuşmak yok, herhangi bir şeye dokunmak yok. Open Subtitles ممنوع الحديث لبعضكم , ممنوع اللمس أي شيء تفعله في المنزل أبقى في المجموعة
    Peki. Yeni kızlar akşamı kuralı. Erkeklerden Konuşmak yok, tamam mı? Open Subtitles حسنٌ، هاك قاعدة جديدة لليلتنا الفتياتيّة ممنوع التحدث عن الفتيان، اتّفقنا؟
    Eğer bundan sağ çıkarsak kim neyi alacak Konuşmak yok. Open Subtitles لا للحديث عن من يستحق الأمر إن نجونا من هذا
    Tatlım, yemek masasında silahlardan Konuşmak yok demiştik. Open Subtitles عزيزي، لقد قلنا أن لا نتحدث عن السلاح على مائدة العشاء.
    Asla birileriyle Konuşmak yok kimseyi davet etmeyeceksin, kimseye burada yaşadığını söylemeyeceksin kapının önüne adını koymayacaksın. Open Subtitles لا تتحدثي إلي أحد لا تدعي أحداً بالداخل لا تخبري أي شخص أين تعيشين؟ لا تضعي إسمكِ على الباب
    Ürünümüzü Amerika'da yapmaktan gurur duyuyorum. Siz ikiniz, Konuşmak yok. İhtiyacımız olan son şey bir ittifak. Open Subtitles انتم الأثنين, توقفو عن الكلام .أخر ما نريده هو اتحاد عمال
    Sadece Donna hakkında daha Konuşmak yok. Open Subtitles فقط لا تتحدثا بشأن (دونا) مجدّداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more