Haydi ama, gerçekten bu konu hakkında konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | تعالي , أظن أنه يجب أن نتحدث عن هذا الأمر |
konuşmamız gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هناك أشياء يجب أن نتحدث عنها ولكن لدي مشاكلي الخاصة |
Bunu yüz yüze konuşmamız gerektiğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد بأنه علينا أن نتحدث عن هذا الشخص |
Özel olarak konuşmamız gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | شكراً لمرورك أعتقدت أن علينا التحدث معا على انفراد |
Aniden uğradım için özür dilerim ama, çocuklarımızın içinde bulunduğu durumu konuşmamız gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | آسفة لأنّي قدمتُ إليكِ دون إستئذان مسبق كن أعتقد أنّه علينا التحدّث بمسألة الصغار. |
Tarzın hakkında biraz konuşmamız gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | انا اعتقد انه يجب ان نتحدث قليلا عن كلامك مع الفتيات |
Ama önce konuşmamız gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | و لكني قلت أننا يجب أن نتحدث عن هذا أولاً |
Charlie ilişkimizdeki ciddi sorunları konuşmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | تعرف، تشارلي قال بأنّنا يجب أن نتحدث عن المشاكل الجدية في علاقتنا |
Eğer bağlantınız varsa, bize kiminle konuşmamız gerektiğini söyleyin sadece. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كان الأمر يتعلق بالتواصل اخبرنا بمن يجب أن نتحدث معه |
Bunun hakkında konuşmamız gerektiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لا تعتقد أننا يجب أن نتحدث حول هذا الموضوع؟ |
Ben sadece bunu baştan sona konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأننا يجب أن نتحدث لاحقاً |
Size konuşmamız gerektiğini söyledim | Open Subtitles | لقد قلت لكما إننا يجب أن نتحدث |
Bunu konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | علينا أن نتحدث عن ذلك، لا تظن؟ |
Horatio, üçümüzün konuşmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | هوريشيو " قال أن الثلاثة " علينا أن نتحدث |
Bu iş bittiğinde, konuşmamız gerektiğini biliyorsun Kate. | Open Subtitles | عندما ينته الأمر, نحن علينا أن نتحدث (حقاً يا (كايت |
Kendimi biraz kötü hissettim yemekte olan bir şey için ve konuşmamız gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | شعرت بشئ غريب على الغداء و أظن أن علينا التحدث به |
Hala Gelir İdaresiyle konuşmamız gerektiğini düşünüyorum,.... ...elimizde başka ne gibi seçenekler var soralım. | Open Subtitles | لا أنفك عن قول أن علينا التحدث إلى مصلحة الضرائب، أتعلمين؟ لنرى ما هي الخيارات الاخرى |
İnan bana, bugün gelmek, isteyeceğim son şeydi ama öz annen bile konuşmamız gerektiğini düşünüyormuş. | Open Subtitles | صدقيني، آخر شيء كنتُ أرغب به أن آتي هنا اليوم، ولكن حتى والدتكِ ارتأت بأنه علينا التحدّث |
Ama artık bitti. Gerçekten konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وبما أنّ الأمر قد انتهى، فإنّي أعتقد أنّ علينا التحدّث. |
Ofisten çıkmadan önce aradı ve eve dönünce konuşmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اتصل قبل ان يخرج من المكتب وقال انه يجب ان نتحدث عندما يعود للمنزل |
Hala daha önce konuşmamız gerektiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | هل ما زلت تظن أنه لم يكن علينا أن نكلمهم أولاً؟ |
Seninle benim, ne hakkında konuşmamız gerektiğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | مالذي تعتقدة أنت وأنا من المفترض أن نتحدث عنة ؟ |
Ben sadece bunu uzunca konuşmamız gerektiğini düşünüyorum böylece ne gibi sonuçları olacağını biliriz. | Open Subtitles | أعتقد بأنه علينا مناقشة الأمر لنرى ما سيترتب على هذا من نتائج |