"konuşmazlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتحدثون
        
    • يتحدثوا
        
    • يتكلمون
        
    • يتحدثن
        
    • يتكلموا
        
    İşlerini düzgün yapmak için, sadece birkaç yüz kişi ile konuşmazlar. TED وللقيام بعملهم بشكل مناسب، فإنهم لا يتحدثون فقط إلى بضع المئات من الناس.
    Carter alışverişe sadece yakınlarını gönderiyor, onlar da hiç konuşmazlar. Open Subtitles كارتر يسمح لحاشيته فقط بالتجول في الأرجاء لشراء المستلزمات و هم لا يتحدثون
    Gayler, ucuz imalar dışında toplum içinde asla böyle şeyler konuşmazlar. Open Subtitles مثليو الجنس لا يتحدثون عن ذلك أبدا في العلن إلا إذا اقتصر الأمر على التلميحات الرخيصة
    Sandalyeye oturmadığın sürece seninle konuşmazlar, kural bu. Open Subtitles لن يتحدثوا إليك إلا إذا جلست علي المقعد، إنها القواعد
    Daha sonra bir süre benimle konuşmazlar... tam olarak neden lezbiyen olduğumu... onlara açıklayana kadar, bana iyilik... yapıyormuş gibi davranacaklar. Open Subtitles وبعدها بفترة لن يتحدثوا معي تم سيمثلوا كما لو أنهم يسدونني معروفاً كي أشرح لهم لماذا أنا شاذة
    Didi ve Mama Dell konuşmazlar bile. Open Subtitles ديدى وماما ديل لا يتكلمون مع بعضهم البعض ابدا
    Hadi ama Fez, Kızlar seks hakkında konuşmazlar,dostum. Open Subtitles هيا ، فيز الفتيات لا يتحدثن عن الجنس يارجل
    Özür dilemezler, sarılmazlar veya sorunu konuşmazlar. Open Subtitles إنهم لا يعتذرون أو يتبادلوا الأحضان أو يتكلموا في ما حصل
    Garaj yollarında kimseyle konuşmazlar. Open Subtitles يرتدون أزياء تنكرية,انهم لا يتحدثون مع أحد في ممرات منازلهم
    Patronları yanlarında olur ve işten konuşmazlar. Open Subtitles أجل، يعزمون رؤسائهم ولا يتحدثون عن العمل
    Seelie'ler ve vampirler mecbur kalmadıkça birbirleriyle konuşmazlar. Open Subtitles سيلي ومصاصي الدماء لا يتحدثون حقا لبعضهم البعض ما لم يكن عليهم
    Her an insalar hakkında konuşmazlar. Open Subtitles إنهم لا يتحدثون عن الناس طوال الوقت
    Scythians (Avrasya), şef. Bizim dilimizi konuşmazlar. Open Subtitles سيزيين يا زعيم لا يتحدثون لغتنا
    Scythians şef. Bizim dilimizi konuşmazlar. Open Subtitles سيزيين يا زعيم لا يتحدثون لغتنا
    Muhtemelen konuşmazlar, biz de önemli istihbarat yakalamaktaki tek şansımızı kaybederiz. Open Subtitles ربما لن يتحدثوا وبعد ذلك قد نخسر فرصتنا الوحيدة لجمع المعلومات الاستخبارية ذات المغزى
    Sandalyeye oturmadığın sürece seninle konuşmazlar, kural bu. Open Subtitles لن يتحدثوا إليك إلا إذا جلست علي المقعد، إنها القواعد
    - Olsa bile, FBI'la konuşmazlar. Open Subtitles فهم لن يتحدثوا الى ال " اف بي أي
    - Asla konuşmazlar. - Rocco'yu tanırım. Open Subtitles - محال ان يتحدثوا اعرف يا روكو
    İsterdim, ama gerçek arkadaşlar sürekli problemleri hakkında konuşmazlar. Open Subtitles فرونيكا أنا أحب أن يكون لي أصدقاء ولكن الأصدقاء الحقيقيين لا يتكلمون عن مشاكلهم طوال الوقت
    Boksörler genelde konuşmazlar. Open Subtitles الملاكمون عادة لا يتكلمون وكل هم يمكن أن يخبروك
    Ölü insanlar ortalıkta gezinip konuşmazlar. Open Subtitles الموتى لا يتحركون و لا يتكلمون
    Genç kızlar konuşmazlar gülerler, yaşarlar anı yaşarlar. Open Subtitles الفتيات الصغيرات لا يتحدثن إنهن يبتسمن يعشن حياتهن في هذة اللحظة0
    Güvenli olduğundan emin olana kadar konuşmazlar. Open Subtitles لن يتكلموا حتى يتيقنوا أن لا أحد يسمعهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more