"konuşmuştum" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحدثت
        
    • تكلمت
        
    • تحدثتُ
        
    • تحدّثت
        
    • تَكلّمتُ
        
    • كنت أتحدث
        
    • حادثتُ
        
    • ناقشت الأمر
        
    • مع معارفي
        
    • إستجوبتها
        
    • خاطبتُ
        
    Kadınla konuşmuştum. Ne babası var ne de bir ailesi. Open Subtitles لقد تحدثت إلى المرأة سابقاً، ليس لديها أب، أو عائلة.
    öğretmeninle konuşmuştum ve sana bir daha sataşmamıştı. Sana anlatmamıştım. Open Subtitles لقد تحدثت إلى المدرس فتوقفت المضايقة إني لم أخبرك فحسب
    Geçen gün sizinle konuşmuştum. Tavsiyenize uydum. Kız arkadaşımdan ayrıldım. Open Subtitles لقد تحدثت اليك,واخذت نصيحتك لقد انفصلت عن صديقتي
    Oh Üzgünüm. Şova çıkacağım konusunda doğrudan Jerry ile konuşmuştum. Open Subtitles أنا آسف , لقد تكلمت مع جيرى عن ظهورى فى برنامجه
    Kocanızla birkaç dakika konuşmuştum. Open Subtitles لقد تحدثتُ لعدة دقائق مع زوجكِ
    Herkes bakıyor çok üzgünüm. Aslında onlarla konuşmuştum ama bu... Open Subtitles آسفة لأنّ الجميع يحدّق فلقد تحدّثت إليهم بالفعل، ولكن هذا...
    Bir keresinde de dilini bilmememe rağmen bir Portekizli ile konuşmuştum. Open Subtitles مرة تحدثت بالبرتغالية وانا لم اتعلم تلك اللغة
    Evet dün gece bu adamla konuşmuştum. Open Subtitles نعم، لقد تحدثت إلى هذا الرجل الليلة الماضية.
    Söylesene ona. Ben annenle konuşmuştum. Open Subtitles كذلك ، يجب أن أقول لها.لقد تحدثت مع أمك.
    Tamam, Navidle konuşmuştum, Open Subtitles أوكي, لقد تحدثت إلى نافيد وقد قال لي بأنه اشترى الكوكائين
    Daha önce küçük ellerden bahsettiğimde kendim için konuşmuştum, kendi ellerim için. Open Subtitles عندما تحدثت سابقًا عن الأيدى الصغيرة كنت أتحدث عن نفسى كنت أتحدث عن يدى
    Ölen halam hakkında beş dakika konuşmuştum. Open Subtitles تحدثت إليه لـ 5 دقائق ذات مرة عن خالتي المتوفّية
    Boğulup ölen çocukla ilgili kızınızla konuşmuştum. Open Subtitles لقد تحدثت مع ابنتك عن الحادث مع الصبي الذي اختنق حتى الموت.
    Kilisede görevli olan rahiple konuşmuştum, bazı ikna çabalarımdan sonra bana işin aslını anlatmıştı. Open Subtitles خلال قداس خاص، انا تحدثت إلى الكاهن الحاضر وبعد إصرار قال لي التفاصيل
    Ben zaten kuyumcular mahallesindeki usta satıcılarla konuşmuştum. Open Subtitles تحدثت مسبقا مع معارفي في منطقة بيع المجوهرات باعة متمرسون
    Nefretlerini kanalize etmek için dinimizi kullananlarla konuşmuştum, ama dürtüleriyle hareket eden kimseyi tanımadım. Open Subtitles تكلمت مع الرجال الذين اساؤو استعمال ديننا ولا يعرف اي شخص الى اين تقود اندفاعاتهم
    Pazartesi onunla konuşmuştum ve saat 3'ten sonra burada olacağını söylemişti. Open Subtitles انا تكلمت معه يوم الاثنين وقال لي انه سيكون هنا في الساعة الثالثة
    Emeklilik yaşı ve diğer şeyler hakkında konuşmuştum. Open Subtitles تحدثتُ عن سن المعاش وأمور أخرى
    Geçen yıl buraya geldiğimizde de onunla konuşmuştum. Open Subtitles تحدّثت معه العام الماضي أيضاً، عندما كنا هنا.
    Daha dün gece 10:30 gibi kendisiyle konuşmuştum. Open Subtitles -أنا -أنا فقط تَكلّمتُ معه امبارح الساعة 10 و نص
    Bir şey yapmadan önce seninle konuşmuştum. Open Subtitles هناك فرق كبير، لقد ناقشت الأمر قبل قيامي بأيّ شيء.
    Birkaç kere konuşmuştum. Open Subtitles إستجوبتها بضعة مرّات
    Pakistan'da bu konuyu bir imamla konuşmuştum. Open Subtitles خاطبتُ إماماً بـ(باكستان) حول هذا الموضوع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more