Küvette saklanıyordu ve ihtimaller hakkında konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | ولقد سمعته يتحدث علي الهاتف بشأن الاحتمالات |
Ama içeri girmedim çünkü telefonla konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | لأترجاه لقبول استقالتي عن بقية عقدي لكنني لم أذهب إطلاقاً بسبب أنني سمعته يتحدث على الهاتف |
Partide Peyton ile konuştuğunu duydum ve ben... | Open Subtitles | ... سمعتك تتحدث مع بايتون في الحفلة, وقمت انا |
Bir hafta önce, telefonda onunla konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتك تتحدثين معه على الهاتف.. قبل اسبوع مضى |
Bugün de telefonda çok sessiz bir şekilde biriyle konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | واليوم, سمعتها تتحدث مع أحدهم بالهمس عن أحدهم |
Şimdi, senin bazı turlarda almanca konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | هذا عظيم سمعت أنك تتحدث الألمانية في بعض جولاتك |
Geçen sefer, babamla işletme fonları hakkında konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك تحدثت مع أبي المرة الماضية عن تمويل مالي |
Birisinin konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت كلام شخص ما. |
Yalnız bir defasında bir şey hakkında konuştuğunu duydum ve bir şey almak için durdu. | Open Subtitles | .... ماعدا انني سمعته يتحدث مرة عن شئ ما |
Ertesi sabah, saat altı civarı Mehrdad'la konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | فىاليومالتالى،فى حواليالسادسةصباحاً .. سمعته يتحدث مع "مهرداد" |
- konuştuğunu duydum ama göremedim. | Open Subtitles | سمعته يتحدث لكن لم أستطع رؤيته |
Ama az önce onunla konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | لكنني سمعتك تتحدث معها للتو كانت تبكي |
telefonda bir kızla konuştuğunu duydum . | Open Subtitles | سعتك , سمعتك تتحدث للفتاة على الجوال |
Suikastçi ile konuştuğunu duydum | Open Subtitles | سمعتك تتحدث مع المغتال |
Bir gün Royallieu'de... seni terkeden bir adam hakkında konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | فييومما ,في روياليو... سمعتك تتحدثين عن الرجل الذي تركك |
Kocanla bir genişleme hakkında konuştuğunu duydum? | Open Subtitles | سمعتك تتحدثين لزوجك حول صفقة التوسع |
Bunun hakkında konuştuğunu duydum. Philip Johnson yapmıştı, değil mi? | Open Subtitles | لقد سمعتك تتحدثين بالأمر فيليب جونسون) فعلها , صحيح ؟ |
Dün geceki yemekte konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتها تتحدث خلال عشاء الليلة الماضية |
Onu kasabada Graham'la gördüm ve telefonda onun hakkında konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | رأيتها في المدينة مع (جراهام) و سمعتها تتحدث عنه في الهاتف |
Japonlarla konuştuğunu duydum. Dediklerine göre basit japoncayı biliyormuşum.. | Open Subtitles | سمعت أنك تتحدث اليابانية - كل ما يقوله اليابانيون بأي طريقة - |
Adamla konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك تحدثت مع الفتى |
Patronunun azınlık seçmenlerin konferansında konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} سمعت كلام رئيسك في مؤتمر الناخبين من الأقليات. |
konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتكَ تتحدّث إلى أحد. |
Sadece Çataldili konuştuğunu duydum. Yılan dili. | Open Subtitles | سمعتك تتكلم بـ "بارسيلتونج" لغة الثعابين |