"konuşuyorlardı" - Translation from Turkish to Arabic

• يتحدثان
• يتكلمون
• تحدثوا
• يتحدثون عن
• يتحدّثان
• يتحدّثون
• تكلّموا
• يتكلمان

Restauranda oturuyordum ve 2 manyak gibi konuşuyorlardı.
كنت جالساً في المطعم والمجنونان كانا يتحدثان

Evlerin içlerinde anneler babalar çocukları ile konuşuyorlardı bunun hakkında.
لقد كان يدور في المنازل، أمهات وآباء يتكلمون عنه مع أطفالهم.

Hayatım boyunca, bu türden deneyimler yaşayan kadınlar, arkadaşlar ve iş arkadaşları gördüm ve bunlar ile ilgili nadir olarak konuşuyorlardı.
لذلك خلال حياتي، رأيت نساء أُسر و أصدقاء و زملاء يعيشون مثل هذه التجارب و نادرًا ما يتكلمون عنها.

Sadece müzik hakkında konuşuyorlardı ve bir şeye böyle yoğunlaşmaları başyapıtlarını yaratmalarını sağladı.
لقد تحدثوا فقط عن الموسيقى وهذا كان التركيز الذي سمح لهم ومن صنع عملهم الفني المميز

Bazı üst seviye adamlar şu polis hakkında, yapılan anlaşmayı konuşuyorlardı, Halstead'in yani.
بعض الرجال من مستويات عالية كانوا يتحدثون عن عقد على هذا الشرطي هولستيد

Sara'yla abin senin kendini iyi hissetmediğinden falan konuşuyorlardı.
(سارة) وشقيقك كانا يتحدّثان عن توعّكك أو ما شابه

Bak, bunu bilmiyorum. Onlar konuşuyorlardı sadece.
اسمع ، هذا ما لا أعرفه فقد كانوا يتحدّثون

Pasaportlar hakkında konuşuyorlardı. Sonra birlikte çıktılar.
لقد كانا يتحدثان عن جواز سفر و بعد ذلك خرجا سوية

Annem ve babam ne zaman konuşmalarını anlamamamı istediklerinde İngilizce konuşuyorlardı.
ولكن عندما أمي وأبي لا يريدانني أن أفهم ما الذي يتحدثان به, فإنهما يتحدثان الإنجليزية.

Hemfikir olabilirdim ama ikisi de aynı hayali kişiyle konuşuyorlardı.
قد أتفق، ماعدا... لقد كانا يتحدثان لذات الشخص المُتخيّل. حقاً؟

Sanki çok samimi arkadaşmış gibi konuşuyorlardı.
لقد كانا يتحدثان كأنهما صديقان حميمان.

Diana ve Mario. Bütün gün bilgisayarda konuşuyorlardı.
ديانا " و"ماريو" كانا يتحدثان طوال اليوم على حاسوبهما"

Profesörle çalışıyor. Bilimsellik üzerine konuşuyorlardı.
انه يعمل مع البروفيسور، كانوا يتكلمون عن اهتمام علمى

Dostça mı konuşuyorlardı?
و عندما كانوا يتكلمون هل كانوا كالاصدقاء ؟

Muhtemelen ödenekler hakkında konuşuyorlardı.
أي قبل وقوع الهزة كانوا يتكلمون على الأرجح عن جمع المال

-Bilmiyorum, ama Danimarka'ca konuşuyorlardı.
لا أعرف. ولكنهم كانوا يتكلمون الألمانية الأوغاد

Senin olayı konuşuyorlardı. Her şeyi duydum.
لقد تحدثوا فى الامر عبر الاسلكى وسمعت كل شئ

Bir daire içinde oturmuş, köy için hedefleri hakkında konuşuyorlardı.
حيث كانوا يجلسون في دائرة, يتحدثون عن أحلام القرية.

Lester Donohue ile konuşuyorlardı, şu gazeteci hakkında sorular sordular.
كانا يتحدّثان إلى (ليستر دونهي)، يسألانهِ عن مراسلهِ الصحفي

Çocuk ve diğeri banyoda tünel hakkında konuşuyorlardı.
لقد كانوا يتحدّثون عن ذلك الفتى والشخص الآخر في دورات المياه

Hey, şu öldürülen adam hakkında konuşuyorlardı, Kalan çocuklarına bir şey yazmamı istediler.
تكلّموا عن رجل قُتل وأولاده اليتامى وطلبوا مني كتابة..

Jack, Kate Warner'ı götürmeden önce konuşuyorlardı.
هي وجاك كانا يتكلمان قبل أن يأخذ كايت ورنر