"konusunda anlaşmıştık" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقد اتفقنا
        
    • اتفقنا على
        
    • اتفقنا ان
        
    • اتفقنا أن
        
    • لقد إتفقنا
        
    • إتفقنا أن
        
    • إتفقنا على
        
    • نتّفق جميعًا
        
    • نتفق ان نتوقف عن
        
    • وافقت ألا
        
    • وافقنا أن
        
    • أننا إتفقنا
        
    • أتفقنا بأنني
        
    Onbeş yıl önce o evin bana ait olduğu konusunda anlaşmıştık Open Subtitles لقد اتفقنا بأن هذا المنزل لي قبل حوالي خمسة عشر سنة.
    Hareket halindeki bir trenin bir noktadan on saniyede geçebileceği konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles لقد اتفقنا أن القطار يأخذ عشرة ثواني لعبور نقطة محددة.
    İki tarafın da avantajlı olmayacağı konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles اتفقنا على لن يكون لأى من الطرفين أى ميزه
    Sanırım kimsenin bebeğimiz üzerinde bilimsel deneyler yapmadığı konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles اعتقد اننا اتفقنا ان لا احد يقوم بأختبارات على ابنتنا
    - Hayır! Gelecekten haber almanın çok tehlikeli olabileceği konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles لقد إتفقنا أن المعلومة عن المستقبل يمكن أن تكون خطيرة.
    Ve o yüzüğü almayacağın konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles طننت أننا إتفقنا على أنك لن تشتري هذا الخاتم
    Ama bunun büyük bir yanlış anlama olduğu konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles لكننا نتّفق جميعًا أنه كان سوء فهم محض.
    'İ'li kelimeyi kullanmama konusunda anlaşmıştık? Open Subtitles ألم نتفق ان نتوقف عن إستعمال كلمه الابله؟
    En yakın arkadaşımla, Chook Chutney ile, yatmaması konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles وافقت ألا تضاجع أعز أصدقائي (تشوك شتني)
    Evlenmeden önce, çocuk yapmamak konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles لقد اتفقنا قبل الزواج أننا لن ننجب أى أطفال
    Ama Chris ödevlerini bitirinceye kadar ona TV'nin yasak olduğu konusunda anlaşmıştık sanıyorum. Open Subtitles بيتر لقد اتفقنا, لا لمشاهدة التلفزيون حتى ينتهي من الواجب.
    Yüz yüze görüşme olmayacağı konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles لقد اتفقنا على أنه لن توجد مقابلات وجه لوجه
    Çıktığımız kişileri Oliver'la tanıştırmak için çok erken olduğu konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles لقد اتفقنا أنه من المبكّر على أوليفر أن يتعرّف على شخص تراه
    Bir yıl önce bu işe başladığımızda, tanık olmayacağı konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles عندما بدأنا هذا قبل سنة اتفقنا على عدم وجود شهود
    Mültecilerin altı ay sonra çalışmaları konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles لقد اتفقنا ان نسمح للاجئين بالعمل بعد 6 اشهر
    Hafızam yanıltmıyorsa, benim evde kalıp annelik yaparak Oliver'a bakacağım konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles إن لم تخني الذاكرة، لقد اتفقنا أن أترك الدراسة وأبقى في البيت حتى يكون أحدنا موجود لأجل أوليفر
    Başka bir terapist ile görüşme konusunda anlaşmıştık... 12 yaşındaki biri için davranış figürleri yapmak da değil. Open Subtitles لقد إتفقنا على رؤية معالج نفساني آخر لا تقلّ شخصيّته عن 12 عاماً
    İkimiz de Cordelia'yla olan şeyin bir iş olduğu konusunda anlaşmıştık, değil mi? Open Subtitles لقد وافقنا أن العمل مع * كورديليا * مجرد عمل , صح ؟
    Tatlım, hayallerimin peşinde koşacağım konusunda anlaşmıştık, ve bu hiç de öyle değil. Open Subtitles عزيزتي , لقد أتفقنا بأنني أطارد أحلامي بهذا هذا لن يحصل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more