| Normal şartlar altında kendimi adayabilirdim ama her an beni sahneden itme ihtimalin konusunda endişelenmek zorunda olduğum için bir an bile kendimi role kaptıramıyorum. | Open Subtitles | حسنٌ , تحت ظروفٍ عادية سأكون كذلك لكن بالنظر إلى حقيقة بأن عليّ القلق بشأن دفعكِ لي |
| Navigasyon konusunda endişelenmek onun işi değildi, fakat daima pusulayı o taşırdı. | Open Subtitles | لم يكن من إختصاصه القلق بشأن خط السير ولكنه لطالما كان يحمل هذه البوصلة |
| Açılacak dertler konusunda endişelenmek için artık çok geç, çocuklar. | Open Subtitles | لقد فات أوان القلق بشأن المشاكل |
| Tanıtım konusunda endişelenmek onun görevi. | Open Subtitles | و عمله يقتضي القلق بشأن الدعاية السيئة |