"konusunda endişeliyim" - Translation from Turkish to Arabic

• قلقة بشأن
• قلق بشأن
• قلقة من
• قلق بخصوص
• قلق حول
• قلق على
• أَنا قلقُ جداً بهذه
• قلق بشان
• قلق عن
• قلقٌ بشأن
• أنا قلق من

Ben şurdaki kaburganın yakınlığı konusunda endişeliyim, ...başka bir röntgen daha çekebilir misin?
أنا فقط قلقة بشأن تقارب الأضلع هنا، هل يمكنكِ ان تُظهري صورة أخرى؟

Mülk dışındaki yaşamın konusunda endişeliyim. Öyle bir yaşamın var mı?
أنا قلقة بشأن حياتك خارج القصر،هل لديك واحدة؟

Affedersin Eddie. Sözünü kesmek istemem. Işık konusunda endişeliyim.
عذراً يا إدي، لا أقصد المقاطعة أنا قلق بشأن الإضاءة

Ben üzgünüm çünkü babamın nasıl karşılayacağı konusunda endişeliyim.
أنا منزعجة لأنني قلقة من كيف سيتقبل أبي الأمر.

Evet, emniyet kemerim konusunda endişeliyim.
نعم، أنا قلق بخصوص حزام مقعدي.

Sendeki bazi semptomlar konusunda endişeliyim, tamam mı?
انا قلق حول بعض من الأعراض الخاصة بك, حسناً؟

Benimle danseder misin? Hmmm? Çocuklar konusunda endişeliyim.
أنتَ، هل لك أن ترقص معي؟ أنا قلق على الأطفال ‪ قلق من أن أتركهم هنا معك

Komiserim, "Devriye" programı konusunda Lassard'dan gelen... yönerge konusunda endişeliyim.
يا مراقب، أَنا قلقُ جداً بهذه المذكّرةِ مِنْ لازارد... حول برنامج السي. أو.

Annemin yaralarımı iyileştirebildiğini biliyorum ama neden olmaya devam ettiği konusunda endişeliyim.
و أنا أدري أن بإمكان أمي أن تُعالج جروحي و لكنّي قلقة بشأن إستمرار هذا الأمر

- Kayaları atanlar konusunda endişeliyim.
أنا قلقة بشأن الأشخاص الذين يقوموا بإلقاء الصخور

Ben kürsüdeki güvenilirliğiniz konusunda endişeliyim.
أنا قلقة بشأن مصداقيتكِ على المنصة

Takıma karar verilmemesi konusunda endişeliyim.
أنا قلق بشأن الفريق ما زال يبــدو متردّداً

Şahsi itibarım sadakatimdir ama siyasetçiler konusunda endişeliyim.
و لكن أنا شخصياً أحترم إلتزاماتي، و لكنّي قلق بشأن الوضع السياسي

Burada uğraştığımızın biraz dışında olacak ama erkek tercihlerin konusunda endişeliyim.
بغض النظر عما نفعلهُ هُنا... . أنا قلق بشأن إختياركِ للرجال.

Sadece bunların çocuklarımızı nasıl etkileyeceği konusunda endişeliyim.
أنا فقط قلقة من كيف سؤثر هذا على الأطفال

Köpeğime kimin bakacağı konusunda endişeliyim.
أنا قلقة من الذي سوف يعتني بكلبي.

Buhar tünelleri konusunda endişeliyim.
أنا قلق بخصوص أنابيب البخار

Humeyni ve Suriye'yle birleşme konusunda endişeliyim.
أنا قلق حول الـ (خميني) والإتحاد المقترح مع سوريا

Eklediğimiz yakıtın kütlesi konusunda endişeliyim çünkü karşılaştırıldığında boş roketin kütlesi çok küçük kalıyor.
أنا قلق على أن كتلة المادة الدافعة ستكون قليلة بالنسبة لجسم الصاروخ

Komiserim, "Devriye" programı konusunda Lassard'dan gelen yönerge konusunda endişeliyim.
يا مراقب، أَنا قلقُ جداً بهذه المذكّرةِ مِنْ لازارد... حول برنامج السي. أو.

Dinle Kaptan ve son zamanlarda verdiği kararlar konusunda endişeliyim.
أنا قلق بشان الكابتن والقرارات التي يتخذها مؤخراً

- Alize Rüzgarları konusunda endişeliyim.
توقيع آخر هنا. أنا قلق عن الرياح التجارية.

Seçtiğim restoranın senin için yeteri kadar pahalı olmadığı konusunda endişeliyim.
أنا قلقٌ بشأن المطعم الذي اخترته ألا يكون فخماً كفاية

Üzgünüm ama şu anda ben kılıçlı adamlar konusunda endişeliyim.
أنا اسف لكن حاليا أنا قلق من الأشخاص المسلحين خارجا