Ama birkaç saniye içinde konvoydan iki adam silahlarını çıkardı ve adam da kalabalığa karıştı. | Open Subtitles | لكن خلال ثوانٍ سحب رجلان من القافلة سلاحهما فتراجع الرجل مختفياً في الزحام |
Kansas olan yolumuz yarılandığında konvoydan ayrıldık. | Open Subtitles | (في منتصف الطريق بـ (كنساس انفصلنا عن القافلة |
- Çünkü konvoydan haberim yoktu. | Open Subtitles | -لأنني لمْ أكن أعلم بأمر القافلة |
İrlandalılara ait yoldan sürekli geçen, konvoydan atlayarak. | Open Subtitles | رَكضتُ قافلة تجهيزِ منتظمةِ على الطريقِ آيرلنديةِ. |
Düşman ateşine maruz kalmış bir konvoydan geldi. | Open Subtitles | انها من قافلة جاءت تحت نيران العدو |
Ajan Murphy'nin telefon kayıtlarına baktık ve araç konvoydan ayrılmadan önce bir çağrı aldığını öğrendik. | Open Subtitles | بحثنا في سجلّ مكالمات العميل (مورفي)، و قد تلقّى اتّصالاً قُبيل اختفاء العربة من القافلة. |