Sayın Başkan, Başkan Suvarov'un konvoyunun önümüzdeki birkaç dakika içinde saldırıya uğrayabileceğini gösteren istihbarat aldık. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، لدينا معلومات تشير إلى أن موكب الرئيس الروسي ربما يتعرض لهجوم خلال الدقائق القادمة؟ |
Teröristlere Suvarovların konvoyunun güzergâhını da verdi. | Open Subtitles | لقد أعطى الارهابيون خط سير موكب الرئيس الروسي |
LRA konvoyunun geçtiğini haber verdiler. | Open Subtitles | أنّ موكب لجيش الربّ مرّ عليهم مُنذ ساعة. |
- Efendim. 25 Şubat. Bu adamlar yeniden yakıt alma konvoyunun parçasıydılar. | Open Subtitles | في 25 فبراير, كان هؤلاء الرجال من ضمن قافلة تزويد الوقود |
- Efendim. 25 Şubat. Bu adamlar yeniden yakıt alma konvoyunun parçasıydılar. | Open Subtitles | في 25 فبراير, كان هؤلاء الرجال من ضمن قافلة تزويد الوقود |
Birisi Vali'nin konvoyunun önünü kesmek istese bile Vali'nin konvoyunun nerede olacağını bilmeyecekler. | Open Subtitles | حتى لو رغب أحد بالتحرك ضد قافلة الحاكم، فلن يعرفوا أين يجدونها ... |
Charles Taylor'un konvoyunun hergün geçtiği yolun kenarında durdular. | TED | وقفن على جانب الطريق الذي يمر منه موكب سيارات "تشارلز تايلور" يوميا. |
Rus konvoyunun ciddi güvenlik gücü var. | Open Subtitles | موكب الرئيس لديه قوات أمنية مميزة |
Oğlumun konvoyunun az ötesinde bomba patladı. | Open Subtitles | أن القنبلة أنفجرت بجوار موكب أبني |
İkinizi Terry'nin Charles'ı kaçırmasına yeterli süreyi ayarlamak için sarhoşlar konvoyunun arasına soktum. | Open Subtitles | دخلتم موكب سكارى والذي فرق بينكم (بما يكفي ليتمكن (تيري (من اختطاف (تشارلز |
İkinizi Terry'nin Charles'ı kaçırmasına yeterli süreyi ayarlamak için sarhoşlar konvoyunun arasına soktum. | Open Subtitles | دخلتم موكب سكارى والذي فرق بينكم (بما يكفي ليتمكن (تيري (من اختطاف (تشارلز |
Teröristler Suvarov'un konvoyunun rotasını istiyorlar. | Open Subtitles | (الارهابيون يريدون خط سير موكب الرئيس (سوفاروف |
Ama eğer, Suvarov'un konvoyunun geri dönmesini istiyorsanız, bunu hemen yapmak zorundayım. | Open Subtitles | ولكن لو اردت أن يعود موكب الرئيس (سوفاروف) لابد أن اقوم بهذا الان |
- Uydumuz Turrini'nin konvoyunun yerini saptadı. | Open Subtitles | القمر الصناعي التقط موكب سيارات (توريني) |
Suvarov'un konvoyunun izleyeceği yolu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد خط سير موكب الرئيس (سوفاروف) |
Yüklü eşek konvoyunun iki katı ağırlığı yarısı kadar kısa bir sürede çekiyor. | Open Subtitles | ضعف حمولة قافلة الحمير في نصف الوقت. |
Kaynaklar dün gece sınırdan bir Rus konvoyunun daha geçtiğini doğruladı. | Open Subtitles | مصادر تؤكد أن (روسيا) أرسلت قافلة أخرى عبر الحدود الليلة الماضية |
Steve Brady'nin konvoyunun tozunu yutuyor olacaksınız. | Open Subtitles | (قافلة (ستيف برادي) في طريقها الى (اوريغون |
Şayet içinizden herhangi birileri, Kaliforniya'ya gitmeye kalkar ya da kaleye geri dönerse, bu Oregon Özgürlük konvoyunun sonu olur. | Open Subtitles | (لو احد منكم يذهب الى (كاليفورنيا او يعود الى الحصن الآن (فستكون نهاية قافلة (اوريغون ليبرتي |
Oregon Özgürlük konvoyunun yola devam etmesi için daha 3 saat var! | Open Subtitles | (يجب ان تستمر قافلة عربات (اوريغون ليبرتي |
Bir ordu konvoyunun sevk irsaliyesi. | Open Subtitles | انها صفحة من سجل قافلة عسكرية |