Size küçük bir ava çıkmayı, oraya gidip Korkulacak bir şey olmadığını kanıtlamayı teklif ediyorum. | Open Subtitles | ولهذا أعرض عليكم التجمع معاً للصيد الذهاب إلى هناك، ونثبت بصورة نهائية أنه لا يوجد أي شئ يدعو للخوف |
Merak etme. Korkulacak bir durum yok. | Open Subtitles | إستمعي ، لا تقلقي ، لا يوجد شيء يدعو للخوف |
Tutarlılık, Korkulacak bir şey değildir. | Open Subtitles | لا يوجد في الالتزام ما يدعو للخوف |
Korkulacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا شىء يدعوا للخوف. |
- Korkulacak bir şey yok. | Open Subtitles | لاشيء يدعوا للخوف. |
Farklı olmak, Korkulacak bir şey değildir! | Open Subtitles | كونك مختلفة ليس شيئ يجب الخوف منه |
Gergin olduğunu biliyorum ama unutma ki, ateş bükmenin kendisi Korkulacak bir şey değildir. | Open Subtitles | أعلم أنك متوتر و لكن تذكر ان تسخير النار ليس شيء تخاف منه |
Korkulacak bir şey değildir. | Open Subtitles | ليس هناك ما يدعو للخوف |
Korkulacak bir şey olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتِك بأن لا شيء يدعو للخوف |
Bak, Korkulacak bir şey yok. Ev daha yeni. | Open Subtitles | لا شئ يدعو للخوف منه هذا منزل جديد... |
Yalnızım. Korkulacak bir şey yok. | Open Subtitles | انا أعزل، لا شئ يدعو للخوف |
Korkulacak bir şey değil yani. | Open Subtitles | لا شيء يدعو للخوف. |
Korkulacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء يدعوا للخوف |
Çünkü benim küçük kızımda Korkulacak bir şey var. | Open Subtitles | لأن هناك شيئاً يستحق الخوف منه... داخل فتاتي الصعيرة. |
Seksin Korkulacak bir yanı yok. | Open Subtitles | الجنس ليس شيء يجب الخوف منه) |
Güçlerinin Korkulacak bir şey olmadığını söyle. | Open Subtitles | إخبرها أن قوتها هذه ليست شيئ تخاف منه |
Korkulacak bir şey yok. Yardım etmeye geldik. | Open Subtitles | ليس هناك اي شئ يجب ان تخاف منه. |