Açık denizlerde, senin gemin saldırdı, ve korkulan korsan Roberts hiç esir almaz. | Open Subtitles | فى أعالى البحار هوجمت سفينته و القرصان روبرتس الرهيب لا يأخذ سجناء أبدا |
Gemisi, korkulan korsan Roberts tarafından saldırıya uğradı, | Open Subtitles | تعرضت سفينته للهجوم من القرصان روبرتس الرهيب |
En korkulan hukukçu türünden. | Open Subtitles | وهؤلاء هم النوعيه الأكثر رعباً بين المحامين |
Bu yüzden hapishanelerde en çok korkulan ceza, yalnız başına hücreye kapatılmaktır. | Open Subtitles | لذا فالعقوبة الأكثر رعباً في السجن هي الحبس الانفرادي |
Dünyadaki en korkulan savaşçıdır. | Open Subtitles | واحداً من أكثر المحاربين إخافة في العالم |
Kaderimiz düşmanlarımız için en korkulan silahımızdır Bu şekilde bizi yokedenlere Karşı birleşerek karşı koyabiliriz. | Open Subtitles | إن إيماننا هو السلاح الذى يخشاه أعدائنا لذا فسنرفع به قومنا لأعلى ضد من سيحاولون تدميرنا |
Hatta en korkulan savaşçıların bazılarının kalkanlarında bile ortaya çıkmıştır. | Open Subtitles | لقد ظهرت أيضاً على دروع بعض أكثر محاربي العالم مهابة |
Ve şunu unutmayalım ki tüm zor harflerin anası korkulan "X". | Open Subtitles | ودعنا لاننسى أم كل الحروف الصعبة المخيف "X" |
Hikayelerin arkasındaki bir hayvan olarak Büyük beyaz, hep korkulan bir yırtıcı olacak. | Open Subtitles | يظهر كحيوان خلف الأسطورة يبقى القرش الابيض العظيم لا اقل منه رعبا كمفترس |
"Kendisinden miras aldığım kişi de aslında gerçek korkulan korsan Roberts değildi." | Open Subtitles | "الرجل الذى ورثتها منه لم يكن هو الآخر القرصان الحقيقى روبرتس الرهيب" |
Anlamış olduğun gibi, hiç kimse korkulan korsan Westley' e teslim olmazdı. | Open Subtitles | و كما ترين.. لا أحد سوف يستسلم الى القرصان ويسلى الرهيب |
Herbirini bir yöne. korkulan korsan Roberts yılın bu zamanlarında, Florin' e yakın yerlerde bulunur. | Open Subtitles | القرصان روبرتس الرهيب دائما ما يقترب من فلورين هذا الوقت من العام |
New York'un en çok korkulan adamı karı korkusu yüzünden ölmüş. | Open Subtitles | أكثر مرعب في نيويورك يموت رعباً من زوجته |
Burlarda en korkulan çetelerdendir. | Open Subtitles | إنها واحدة من أكثر العصابات رعباً في المنطقة |
Bu okulda en korkulan piç kurusu ben olmalıyım, sen değil. | Open Subtitles | عليّ أنا أن أكون أكثر المعلمين إخافة في هذه المدرسة، وليس أنت. |
Denizlerin en korkulan canavarı Carcharodon Carcharias'ı yenmek gücün kanıtıydı. | Open Subtitles | لقهر اكثر الوحوش إخافة في البحار "كارشاردون كارشيريس" ذو الاسنان المتعرجة |
Ulusal Ulaştırma Güvenlik Kurulu tarafından da doğrulanan ve uzun zamandır düştüğünden korkulan... | Open Subtitles | "أكّدتا ما كان المجلس القوميّ لسلامة النقل يخشاه طويلاً" |
Tarihin en nefret edilen, en korkulan liderlerinden birkaçı. | Open Subtitles | بعض أكثر الشخصيات خسّة، وأكثرها مهابة على مرّ التاريخ. |
Kusay Irak'ın güçlü ve oldukça korkulan güvenlik sisteminden sorumlu olan babasının varisi olarak ortaya çıkan bir taktikçiydi. | Open Subtitles | كان (قصي) الخبير التكتيكي الذي نشأ من رؤية والده مسؤولاً عن قوة العراق وجهاز الأمن المخيف |
Eski Mısır'da en çok korkulan tanrısal varlıktı- Ölümün gerçek tanrısı. | Open Subtitles | كان الإله الأكثر رعبا في مصر القديمة، الإله الأصلي للموت |
Alkadraz en korkulan hapishaneydi dünyada ve en pahalısı. | Open Subtitles | ألكتراز كان اكثر السجون رهبه فى العالم واكثرهم تكلفه |
Çünkü sen buradan denize açıldın ve burayı korkulan bir yere çevirdin. | Open Subtitles | ولأنك أبحرت من هنا وجعلت هذا المكان يُخشى |
Klaus asılların en çok korkulan ve en sevilmeyen vampiri ama sana bir anlaşma öneriyorum. | Open Subtitles | إنّ (كلاوس) مُهاباً أكثر من كونه مكروهاً بين الأصليين، و انا هنا لأعرض عليكِ إتفاقاً. |