"korkutmuyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يخيفني
        
    • تخيفني
        
    • يخيفك
        
    • يخيفنى
        
    • تخيفك
        
    • تخيفنى
        
    • يُخيفني
        
    • يرعبني
        
    • يُخيفُك
        
    • لست خائفًا من
        
    • ألا تخاف من
        
    Bir öğretmen olarak yüz yirmi öğrencinin önünde duruyorum, yani bu sahne gözümü korkutmuyor. TED كمعلمة، وقفت أمام 120 طالب، لذلك لا يخيفني هذا المسرح.
    O beni korkutmuyor, bana yas tutacak bolca Varner varken. Open Subtitles هذا لا يخيفني بقدر ماانه لا يوجد الكثير من ابناء فارنر ليقومو بنعيي وتشييعي
    Fakat tuhaf olan şey, sen gülümsemeye devam ettiğin sürece bunların hiçbirisi beni korkutmuyor. Open Subtitles ولكن الأمر الغريب هو طالما أراك مبتسمة فلا شيئ من ذلك يخيفني
    Bıçak beni korkutmuyor. Open Subtitles هذه السكين لا تخيفني أيها الشاب. إثبت مكانك.
    Artık beni korkutmuyor. - Fakat, adamım, hala deniyor. Open Subtitles لم تعد تخيفني لكنها ما زالت وتحاول بكلّ ما يمكنها
    Yıllarca cezaevine tıkılabilirim. Bu seni korkutmuyor mu? Open Subtitles قد يزج بى فى السجن لسنوات هل يخيفك هذا؟
    Ama, tüm hayatımı Lilly ile birlikte geçireceğimi düşündüğümde bağlılık, sonsuza dek, başka kadın olmadan beni hiç de korkutmuyor. Open Subtitles ولكن حينما افمر في امضاء باقي حياتي مع ليلي الارتباط,للابد, لا مزيد من النساء لا يخيفني اطلاقا
    Ama, tüm hayatımı Lilly ile birlikte geçireceğimi düşündüğümde bağlılık, sonsuza dek, başka kadın olmadan beni hiç de korkutmuyor. Open Subtitles ولكن حينما افمر في امضاء باقي حياتي مع ليلي الارتباط,للابد, لا مزيد من النساء لا يخيفني اطلاقا
    Boşver. Manyak baytar faresi beni hiç korkutmuyor. Open Subtitles اللعنة هذا الفأر المجنون لا يخيفني إطلاقا
    Beni korkutmuyor. Katiller ve hırsızlar tarafından yetiştirildim. Open Subtitles إنه لا يخيفني , لقد رُبِّيتُ من قبل القتلة و اللصوص
    Artık hiçbir şey beni korkutmuyor! Çünkü hiçbir şey hissetmiyorum. Open Subtitles لم يعد هناك ما يخيفني لأنني لم اعد استطع الشعور بالخوف
    Ölümle yüzleştim ama hiçbir şey sana karşı olan aşkımı itiraf etmekten çok korkutmuyor. Open Subtitles و لكن لا شيء يخيفني أكثر من إعترافي بأنني أُحبّكَ
    Tabloda olanlar beni korkutmuyor aksine olmayanlar korkutuyor. Open Subtitles ولكن ليس هذا ما يخيفني حول هذا المخطط. ما يخيفني هو ما ليس هنا.
    Artık beni korkutmuyor. - Fakat, adamım, hala deniyor. Open Subtitles لم تعد تخيفني لكنها ما زالت وتحاول بكلّ ما يمكنها
    Tehditlerin beni korkutmuyor. Aptal bilekliğin de. Open Subtitles تهديداتك لا تخيفني ولا سوارك السخيف هذا
    Şeytan kısmı beni hiç korkutmuyor. Open Subtitles قضية الشيطان هذه كلها لا تخيفني
    Ya da seni korkutmuyor mu? Open Subtitles او هذا لا يخيفك ؟ و هذا يخيفك ؟
    Bu beni hiç korkutmuyor. Kesemi doldurdum ben. Open Subtitles ذلك لا يخيفنى اطلاقاً لقد جنيت ما أستحقه
    Eee, küçük doktor çantam seni korkutmuyor mu? Open Subtitles ألا تخيفك حقيبة الطبيب هذه?
    Ama şimdi o kadar korkutmuyor. Open Subtitles لكن... ولكنها لا تخيفنى كأنسان بالغ الآن
    Burada veya dışarıda hiçbir şey, seni kaybetmek düşüncesi kadar korkutmuyor beni. Open Subtitles لا يُوجد شيء هُنا أو هُناك يُخيفني بقدر التفكير في فُقدناك.
    Seni bu korkutmuyor,kardeşim ama bir gün kızın babasının nasıl bir adam olduğunu öğrenecek. Open Subtitles وعيدك لا يرعبني يا أخي، وذات يوم، ستعلم ابنتك شيمة أبيها بدقّة
    Şeker hastalığı seni yeterince korkutmuyor ki, sağlık sorunlarının üzerine birde sigarayı eklemişsin. Open Subtitles مرض السكّر لا يُخيفُك بما فيه الكفاية، وَصلتَ إلى تُضفْ somking إلى مشكلةِ صحتِكَ؟
    Çünkü işe yaradı, tedavi oldum. Kanka bu nasıl korkutmuyor yahu seni? Open Subtitles .شفيت. لقد صلح - أخي، كيف لست خائفًا من هذا، يا رجل؟
    Çünkü işe yaradı, tedavi oldum. Kanka bu nasıl korkutmuyor yahu seni? Open Subtitles لأنني شفيت، لقد نجح الأمر ـ كيف لك ألا تخاف من هذا يا رجل؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more