"korkuyla" - Translation from Turkish to Arabic

• بالخوف
• خوف
• الرعب
• بخوف
• الخوفِ
• والخوف
• رهبة
• بالرعب
• الخوف
• بأمّ عيني

Kuzunun, kurttan korkması gibi benim kalbim de korkuyla dolu.
كما يخشى الحمل الذئب كذلك ، إن قلبى مثقل بالخوف

Bunun görünenlerle ya da azıcık dahi olsa korkuyla ilgisi yok.
لا شيء له علاقة بالمظاهر وليس له علاقة بالخوف البسيط حتى

Her müslümana korkuyla, şüpheyle ya da nefretle bakan bir dünyayla savaşmayı seçti.
أرادت محاربة العالم الذي ينظر لكافة المسلمين بنظرة تعتريها خوف وشك أو كره

Bunun sizi dehşete düşüren, acı verici bir korku olduğunu, dünyada milyonlarca insanın bu korkuyla her gün, her zaman başa çıkmak zorunda kaldığını söyleyebilirim, özellikle de çocukların.
أستطيع أن أقول لكم أنه خوف مرعب ومفجع، خوف يضطر ملايين الناس حول العالم لمواجهته في كل يوم وحين، خاصةً الأطفال.

Japonya, ezilmeyi bekleyen bir böcek, ve Batı korkuyla titreyecek.
اليابان حشرة تنتظر من يسحقها و الغرب يرتجف من الرعب

- Bu öğrencileri, koridorlarımda korkuyla koşacak derecede terörize ediyor.
إنه يخوف هؤلاء الطلاب لدرجة أنهم يمشون خلال الأسياب بخوف

Çığlıklardan sağır oldum korkuyla koşuşan insanlar
الصراخ يتلف آذانَي تقريباً الناس يَرْكضونَ من الخوفِ

Ama korkuyla hüküm sürdüğü için de, kimse yaptıklarını konuşmuyor.
ولكن لأنه يحكم الناس بالخوف فلن يتحدث أحد عن هذا.

Bu korkuyla, gayet radikal bir şekilde dietimi; bir şeyler ekleyip çıkararak birçoğunuzun kesinlikle çok şaşıracağı bir şekilde değiştirdim.
مع شعوري بالخوف من كل ذلك قمت بتغيير نظامي الغذائي بشكل جذري عن طريق إضافة وحذف أطعمة قد يرى معظمكم بأنها مفاجِئَة.

Sorular korkuyla karıştı ve boğazıma yumruk gibi oturdu.
إمتزجت الأسئلة بالخوف تلك المعلومة صدمتني و منعتني من الكلام

Ama galiba korkuyla başa çıkabilen insanlar var.
أعتقد أن الجميع شعر بالخوف وأعتقد أن هناك من يستطيع تحمّل الخوف

Theron'un Sparta'yı kuşku ve korkuyla besleyen göz ve kulakları ta buraya kadar ulaşmışken.
حتى هنا, ثارون لديه جواسيسه التى تملأ إسبارطة بالخوف والشك

Yalnızlık ve korkuyla dolu karanlığa doğru yönlendirildin.
وتعلم أنك متَّجه نحو الظلام الموحش الملبد بالخوف.

O zamandan beri durum yatıştı, ama sürekli korkuyla yaşıyorum.
استقر الغبار من ذلك الوقت و لكني أعيش في خوف دائم

Sovyetler Birliği ve Amerika'da Soğuk Savaş, korkuyla verilmiştir.
في الإتحاد السوفيتي وفي أمريكا خاضوا الحرب الباردة تحت خوف شديد

Çocuklarımın korkuyla yaşamalarını istemiyorum. Barış yapmamızı istiyorum
. أنا لا أريد أن يعيش أطفالى فى خوف . أريدنا أن نصنع السلام

Bütün bunları başlatan bir hayalet yayılan korkuyla beslenen bir hayalet.
الذي يتغذى على الرعب الذي ينشره أنت تتكلمين عن شبح آخر؟

Sen korkuyla ilgilensen iyi olur. Romantizm hiç sana göre değil.
، من الأفضل أن تبقي على الرعب . لا تناسبكِ الرومانسية

Yangının yayılmasına karşın... ben güvertede durmuş korkuyla, tıpkı bir canavar gibi... nehirden çıkıp bizi yok etmesini bekliyordum.
الحرائق كانت تنتشر بسرعه وقفت على ظهر المركب بخوف بأن يرجع مرة أخرى من النهر كالمسخ ليدمرنا

Tau'ri'ye gelince, onlar zaten bizimle savaştalar, biz de onlarla, korkuyla sinmeyeceğim.
و بالنسبه للأرض إنهم بالفعل فى حرب معنا ونحن معهم وأنا لَنْ أَنكمشَ من الخوفِ

Ama asıl soru, bu tehlikeyle ve bunun oluşturduğu korkuyla nasıl başedebileceğindi.
لكن السؤال الحقيقي هو، كيف تتعامل مع المخاطر والخوف الذي يأتي منها؟

Bunda, korkuyla karışık bir saygı ve merak etme var.
هناك رهبة وانبهار.

Seni üstsüz görürse, ömür boyu bu korkuyla yaşar. Kendimden biliyorum.
إذا رآك عارية سيصاب بالرعب لبقية حياته أنا اعرف اني كذلك

Onlar bizim altımızdalar, fikirleri bizim için önemli değil. korkuyla yönetelim.
أنهم أقل منا ، أرائهم لا تهم الحكم من خلال الخوف

Bu yaratığın, en iyi savaşçılarımızın yüreğine korku saldığını ve sonra o korkuyla beslendiğini gördüm.
رأيت بأمّ عيني ذلك المخلوق يستحث الخوف في أفضل محاربيننا، ويتغذى عليه.