Herhangi bir güç alanı ya da algılayıcının bölmeyi koruduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد هناك أيّ حقول قوةِ أَو مجسات تحمي المقصورة. |
Eee, yolcu, bayanları hala koruduğunu görüyorum. | Open Subtitles | حسنا، ايها الحاج، أرى أنك لا تزال تحمي السيدات. |
Annemin beni onlardan koruduğunu hiç görmedim. | Open Subtitles | أنا أري أشياء ميتة كل يوم وأنت لا تراها تحميني |
Aptal herif, sen kimi koruduğunu sanıyorsun? | Open Subtitles | من الذى تحميه , اخبرنى ايها الاحمق الغبى ؟ |
İnce hava gibi elle tutulamayan bir şeyin bizi meteorlardan nasıl koruduğunu anlayabilmek için Dünya'ya ulaşabilmiş bir meteor bulmanız gerekir. | Open Subtitles | لنفهم كيف لشئ غير ملموس كالهواء الرقيق يحمينا من النيازك، عليك أن تجد نيزكاً نجا من سقوطه على الأرض. |
Babamın, Waodani ile temas kurduğunu saklayarak onu koruduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفتُ أن أبي كان يحميها من خلال إبقاءه أمر الإتصال مع الواداني أمراً سرياً |
İkimizde kimi koruduğunu çok iyi biliyoruz. | Open Subtitles | تحمي حانتك؟ كلانا يعرف تماماً ما الذي تحميه |
Avcının anahtarı koruduğunu biliyoruz. Orlando'nun söylediği doğruysa... | Open Subtitles | نحن نعرف أن المبيدة تحمي المفتاح لو أن ما يقوله أورلاندو صحيحاً |
- Geminin seni koruduğunu söylemiştin. - Ya aslında kendini koruyorsa? | Open Subtitles | قلت أن السفينة حاولت إنقاذك - ماذا لو كانت تحمي نفسها؟ |
Annen bu soruşturmayı sona erdirerek birilerini koruduğunu zannediyor. | Open Subtitles | أنظر , والدتك تظن انها تحمي شخصاً بانهاء التحقيق |
Beni koruduğunu sanıyorsun ama hiçbir halttan koruduğun yok. | Open Subtitles | تعتقدين أنكِ تحميني لكن أن لا تفعلين أن لا تحميني من أي شيء |
Beni koruduğunu sanıyorsun ama hiçbir halttan koruduğun yok. | Open Subtitles | تعتقدين أنكِ تحميني لكن أن لا تفعلين أن لا تحميني من أي شيء |
Beni ve bebeği koruduğunu sandığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنكَ ظننتَ أنكَ تحميني و تحمي الطفل |
Babamda bizi, koruduğunu düşünerek uzaklara gönderdi. | Open Subtitles | أتعلمين بأن أبى أرسلنا بعيداً مُعتقداً بأنه يحمينا. |
AquaAdam'ın onu neden bu kadar hırsla koruduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | لا أرى لماذا الرجل المائي يحميها بحماس. |
Onu koruduğunu düşünebilirsin, ama gerçeği bilmeye de hakkı var. | Open Subtitles | ربما تعتقد بأنك تحميها لكنها تستحق معرفة الحقيقة |
Beni bırakarak beni koruduğunu sanıyor ama kendisi tuzağın içine koşuyor. | Open Subtitles | يظن أنه يحميني ويتركني ويرحل وبدلاً من ذلك يذهب إلى فخ |
Burdaki kimse grip aşısının bizi spordan daha çok koruduğunu biliyor muydu? | TED | هل هناك أي أحد منكم يعلم أن حصولكم على تلقيح الإنفلونزا يحميك أكثر من ممارسة التمارين؟ |
Çoğalıcıların 30 kadar gemiyle yüzeyi koruduğunu hesapladık. | Open Subtitles | لقد لاحظنا أن الريبلكتورز لديهم ما يقارب 30سفينة تحرس السطح. |
H.A'yı koruduğunu söyleseydin bu pinche mierda olmazdı. | Open Subtitles | .. لم يكن ليحدث كل ذلك إذا كنت أخبرتنى انك كنت تحمى العائلة |
Oğlunu koruduğunu düşünüyorsun... fakat psikopat takıntıların sadece onu yaralıyor. | Open Subtitles | تظنين أنك تحمين ابنكِ... لكن هوسكِ الجنونيّ يؤذيه فحسب |
Bizi sizin halkınızdan koruduğunu iddia eden gruptan biri verdi. | Open Subtitles | من شخصٍ ادّعى أنّه جزءٌ من مجموعةٍ تحمينا من قومك. |
Fakat geçmişe dönüp bakınca bir şekilde beni koruduğunu görüyorum. | Open Subtitles | لكن عندما أفكر في الأمر فقد قامت بحمايتي بطريقتها الخاصة |
Kendine onları koruduğunu söylersin, sensiz daha iyidirler. | Open Subtitles | أنت تخبرين نفسك أنك تحميهم وهم أفضل حالا بدونك |
Arkadaşın sandığın birini koruduğunu da bilmeyecekler. | Open Subtitles | وبالتأكيد لن يعرفوا أنك تتستر على شخص آخر تعتقد أنه صديقك |