İnsanlarıma eğer saldırıya uğrarlarsa kendilerini korumaları için silah verdik. | Open Subtitles | لقد أعطينا لقومي بنادق لحماية أنفسهم إذا تم الإغارة عليهم |
Bu beş dakikalık iyilikler, veren taraflar için sınır koymak ve kendilerini korumaları için gerçekten mühimdir. | TED | خمس دقائق المعروف هذه هامة جداً لمساعدة المِعطاؤن أن يضعوا حواجز لحماية أنفسهم |
Acaba Kawatche kabilesi çizimleri korumaları için mi koydu onları? | Open Subtitles | أتسائل إذا كانت قبيلة الكواتشي وضعتها هنا لحماية الرسومات |
Sizden evimizi sizin adınıza korumaları için birkaç adam istiyor. | Open Subtitles | تطلب منكِ إقراضها بعض الرجال لحماية دارنا باسمك |
Gerçek tehditle bizi karıştırmamaları ve bizi gerçekten korumaları için. | Open Subtitles | ليحمونا بشكل فعال من دون الخلط بيننا وبين الخطرين. |
Gemide olduğumuzu bilmiyorlar. Yoğun bir şekilde korumaları için sebep yok. | Open Subtitles | انهم لا يعلموا اننا على السفينة ليس هناك سبب لحراسة قوية |
Tüm bölümleri, optik donanımları korumaları için uyardım. | Open Subtitles | لقد نبهت جميع الإدارات لحماية معداتهم البصرية. |
Yeni yapılmış su kanallarını korumaları için tutulurlarmış. | Open Subtitles | وتم تعيينهم لحماية القنوات المائية المبنيّة حديثاً |
Buraya kim gömüldüyse onu korumaları için koyulmuş olabilirler. | Open Subtitles | ربما وضعت القطط هنا لحماية أيما شخص كان مدفوناً هنا |
Onlarda kendilerini korumaları için uyaran mesajı tespit ettiler. | Open Subtitles | وكشفت أنها رسالة تحذرهم لحماية أنفسهم. |
Buradan emniyet teşkilatına gerekli silahları alarak halkı korumaları için çağrıda bulunuyorum. | Open Subtitles | أنا أشجع شرطة"نيويورك"على تسليح أنفسهم بشكل فعال لحماية العامة, وليس لإزعاج |
Buradan emniyet teşkilatına gerekli silahları alarak halkı korumaları için çağrıda bulunuyorum. | Open Subtitles | أنا أشجع شرطة"نيويورك"على تسليح أنفسهم بشكل فعال لحماية العامة, وليس لإزعاج |
Başkenti korumaları için Almanlar'ı seyretmekten başka birşey yapmamış Meuse nehri hattındaki birliklerini geri çektiler. | Open Subtitles | لحماية العاصمه , تم سحب القوات ( من المناطق المحيطه بنهر ( الموز الأمر الذى لم يفيد بشىء إلا توسعه رأس الجسر الألمانى |
İstesem bile, elimde yeterli adam yok. Bütün saha ajanlarını Hassan'ı korumaları için BM binasına sevk ettim. | Open Subtitles | أرسلت جميع العاملين في الوحدة لمبنى الأمم المتحدة لحماية (حسّان) |
Tek çıkar yol, Alexander'ın verilerinin yaşam alanlarını korumaları için hükümetleri ikna edecek olması ki bu yolda hayatını tehlikeye atması gerekecek olsa bile. | Open Subtitles | الأمل الوحيد هو أن تقنع بيانات أليكسندر) الحكومات لحماية مواطنها) حتى لو كلفه ذلك المخاطرة بحياته |
Seks işçilerine, kendilerini HIV ve diğer mesleki tehlikelerden korumaları için yardım etmeye çalışan gruplar ve Faiza gibi, evlenmemiş annelere toplumda bir yer bulmak ve daha önemlisi çocukları ile kalmalarını sağlamak için yardım eden STK'lar. | TED | المجموعات التي تحاول أن تساعد المشتغلين بالجنسن لحماية أنفسهم من فيروس نقص المناعة المكتسب وغيرها من الأخطار المهنية , والمنظمات غير الحكومية التي تساعد الأمهات غير المتزوجات مثل فايزة ليجدن مكاناً لهن في المجتمع والبقاء مع أولادهن بشكل حاسم . |
Namuslarını korumaları için. | Open Subtitles | - لحماية اخلاقهن |
Gerçek tehditle bizi karıştırmamaları ve bizi gerçekten korumaları için. | Open Subtitles | ليحمونا بشكل فعال من دون الخلط بيننا وبين الخطرين. |
Memurlarımdan birkaçını, evini 24 saat korumaları için görevlendireceğim. | Open Subtitles | سأخصّص نائبين لحراسة المنزل على مدار اليوم. |