Galiba sen sadece aileni en iyi şekilde korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | اعتقد انك فقط تحاول حماية عائلتك بأفضل طريقة ممكنة |
Biliyorum babanı korumaya çalışıyorsun ama korunmaya ihtiyacı olan kişi sensin. | Open Subtitles | انظر ، أنا أعلم أنك فقط تحاول حماية والدك ولكن أنت من يحتاج إلى الحماية |
Onu korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول حمايته. |
Kendi özgürlüğünü onunki için feda ederek Tommy'i korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | , أنتٍ تحاولين حماية تومى عن طريق التضحية بحياتك |
Yani, bu çocuğu önemsiyorsun, ve belli ki onu korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أعني، أنتِ تهتمين بشأنه، ومن الواضح أنكِ كنتِ فقط تحاولين حمايته. |
Ya da daha doğrusu, kimi korumaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | أو يجب أن أقول "من" ؟ الذي تحاول حمياته ؟ |
Arkadaşını korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول حماية صديقك. |
Sadece aileni korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | إنّك تحاول حماية عائلتك وحسب |
Kötü olan insanları korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | تحاول حماية حثالة الأرض |
Anneni korumaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | تحاول حماية أمّكَ؟ |
Kimi korumaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | من الذي تحاول حمايته ؟ |
Kendini korumaya çalışıyorsun. Korunmaya gerek yok. | Open Subtitles | تحاولين حماية نفسك ليس هناك حماية |
Oğlunu korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت ِ تحاولين حماية (سمر) |
Hayır, onu kurtarmak yerine korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لا , أنتِ تحاولين حمايته بدلاً من محاولة إنقاذ حياته |
Şimdi de onu mu korumaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | تحاولين حمايته الآن؟ أهكذا الأمر؟ |
Neyi korumaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تحاول حمياته ؟ |
Seni bir gölge gibi takip eden bir yarım kalmış işten beni mi korumaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | لتحميني من خطر من ماضيك يتبعك في الخفاء؟ |
Anlıyorum, onu korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لا توجد نظرة إسمع، أنت تحاول حمايتها |
Beni korumaya çalışıyorsun. Beni düzeltmeye çalışıyorsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | كنت تحاول حمايتي وجعلي أكون بخير، أليس كذلك؟ |