"korumuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • بحماية
        
    • يحمي
        
    • بحمايتها
        
    • حافظت
        
    • حمت
        
    • تحميها
        
    • حماه
        
    Eğer siz Bay Decker ve ailesini adam gibi korumuş olsaydınız şu anda burda olmazdık. Open Subtitles لو أنكم أنت قمت بحماية السيد ديكر و عائلته, لما كنا هنا أصلاً
    Ve tüm bunların sonucunda da bu izi de korumuş. Open Subtitles نحو قميص الضحية الذي خطى جذعه وفي النتيجة أيضاَ قام بحماية هذا
    Raporu, senin haricinde her şeyi korumuş gibi görünüyor. Open Subtitles هو يبدو بأنّ تقريرها يحمي كلّ شيء ماعداك.
    Böylece sunağı hava şartlarından ve tozdan korumuş olacağız. Open Subtitles سوف يحمي ذلك التمثال من الغبار والعوامل الجوية
    Banyo kapısı ve dökme demir küvet onu patlamadan korumuş. Open Subtitles لقد قفزت لحوض الإستحمام . باب الحمام والحوض الحديدي قاما بحمايتها من الإنفجار.
    Birkaç fosil, tüylere rengini veren bazı molekülleri bile korumuş. TED القليل من الأحافير قد حافظت حتى على بعض من الجزيئات التي تعطي الريش ألوان.
    Çocukları korumuş, amaçsız çatışmalara engel olmuş barışı gerçek kılmış bir şeydi. Open Subtitles لقد حمت الأطفال وجنبتهم منازعات لا فائدة منها لقد جعلت السلام حقيقة
    Yani, Fiona'ya çıkma teklif etmeyerek, onu kendinden korumuş oluyorsun. Open Subtitles لذا بإمتناعك عن طلب فيونا لموعج انت تحميها منك
    Görevini yapıp Eren'i korumuş olsaydın bunların hiçbiri yaşanmazdı! Open Subtitles لو قمتَ بحماية [إيرين] فقط ما كان ليحصل هذا
    Cüzdanın derisi, işe yarayacak kadarını korumuş olabilir. Open Subtitles ربما قام بحماية ما يكفي منها
    Magistrate Viola'nın "Eğer siz Sindona'yı korumuş olmasaydınız bugün Ambrosoli cinayeti olmayacaktı" Open Subtitles فهل من قبيل المصادفة أن القاضي(فيولا)يقول: لو لم تقم بحماية (سيندونا)،
    - Cameron Dennis kendini korumuş. Open Subtitles كاميرون) يقوم بحماية نفسه)
    Onu canlı yakalarsak, evet Tara'yı kurtarmış oluruz ama bu sayede eroin ticaretini de korumuş oluruz. Open Subtitles نحضره حياَ للحفاظ على سلامة تارا لكن أيضاَ يحمي تجارة الهيروين
    Tut ki başta bana sorun çıkmasını umuyordu bu sayede benim yaptığıma dair kendisini korumuş olacaktı. Open Subtitles وكأنه كان يتوقع مني أن أوقعه في المشاكل أولاً ولذلك فقد كان يحمي نفسه في حالة فعلت
    FBI'da birinin McNamara'yı korumuş olabileceğini söylediğinde Direktör Yardımcısı ne dedi? Open Subtitles كيف كان ردة فعل نائب المدير عندما أخبرته بوجود شخص في المباحث الفيدرالية كان يحمي (ماكنامارا)؟
    Çerçevesi patlama sırasında onu korumuş. Open Subtitles الغلاف قام بحمايتها أثناء الإنفجار
    Maxwell Lord korumuş onu. Open Subtitles قام (ماكسويل لورد) بحمايتها
    Kaosu düzene çevirmiş ve bu düzeni korumuş önemli bir köşe taşıydı bizim için. Open Subtitles التي صنعت النظام من الفوضى ثم حافظت عليه
    Karşı gelmiş ve şerefini korumuş. Open Subtitles قاومت و حافظت على شرفها
    Bu kurşun geçirmez yelek hayati organlarını, şarapnel parçalarından korumuş. Open Subtitles هذه السترة الواقية من الرصاص قد حمت أعضائة الحيوية من الشظايا
    Yalnız başına gitmesine izin vererek onu korumuş olmuyorsun! Open Subtitles أنت لا تحميها بتركها تغادر بمفردها
    Güvenlik ekibinin başı ona kalkanlık yapmış... ve patlamanın etkisine karşı korumuş. Open Subtitles رئيس حرسه حماه وتحمّل وطأة الإنفجار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more