"koruyup" - Translation from Turkish to Arabic

    • يحمي
        
    • وحماية
        
    • نحمي
        
    • تبعدهم عن
        
    • الحفاظ
        
    • التستر
        
    • وأحمي وأدافع
        
    • واحمى
        
    • ويحافظ
        
    • يحميني ويعتني
        
    Benim Tanrım masumları koruyup senin gibi alçakları cezalandırır. Open Subtitles الرب يحمي الأبرياء ويعاقب الأشرار أمثالك
    Ben güçsüzü koruyup mükemmel dünyayı yaratıyorum! Open Subtitles ما هذا؟ أنا من يحمي الضعفاء الذين انكمشوا خوفاً من الشر
    Günümüzde, silah endüstrisinin çehresini değiştiren Tony Stark Amerika'yı ve çıkarlarını dünyanın her yerinde koruyup gözeterek, barışı sağladı. Open Subtitles واليوم ، (توني ستارك) غير وجه صناعة الأسلحة تماماً بضمان الحرية وحماية (أميريكا) ومصالحها في كل أنحاء الكرة الأرضية
    Yeni yarattığımız bu hayatlarda birbirimizi koruyup göz etmeliyiz. Open Subtitles علينا أن نحمي بعضنا الآخر في هذه الحيوات الجديدة التي سنخلقها
    Hava şartlarından koruyup, işe yakın olmalarını sağlıyor. Open Subtitles تبعدهم عن الطقس وقريبين من العمل
    Karanlığı koruyup ışığı yapabilirsiniz. TED ومن خلال ذلك نتمكن من الحفاظ على الظلام ونشر الضوء
    Acaba bizi koruyup ona her şeyi yanlış anladığını ve burada olmadığımızı söyleyebilir misin? Open Subtitles أيمكنك التستر علينا بأي طريقة وإخبارها بأنها مُخطئة تماماً وأننا لسنا هنا
    - Dış mihraklardan koruyup... Open Subtitles لأحافظ وأحمي وأدافع عن الدستور توم كروز , نيكول كيدمان
    Hayır ama kız kardeşlerin nasıl birbirini koruyup kollamadığını çok iyi bilirim. Open Subtitles لا، ولكني أعلم كيف يكون الأمر عندما لا يحمي أحد شقيقته
    Gizli operasyonlarda %100 başarı oranıyla faaliyet gösterdi savaşta insanlarımızı koruyup sayısız hayat kurtardı. Open Subtitles لقد كان فعال بمهام حربية بقياس نجاح يعادل 100 بالمئة يحمي رجالنا ونسائنا بالمعركة وينقذ حياة عدد لا يحصى
    Bu da demektir ki her biriniz 215.9 kişiyi koruyup kollamalısınız. Open Subtitles ما يعني أنّ كل منكم يحمي ويخدم 215,9 شخص
    Bu iki hususu düşünmek, köyü koruyup güçlendirebilmek Nidaime olarak bana düşmüştü. Open Subtitles ... التوسط بين هذين الأمرين وحماية وتقوية القرية كانت واجباتي ك ك ثاني هوكاجي
    Bu kasabanın halkını koruyup onlara hizmet edeceğime dair yemin ettim. Open Subtitles حلفت اليمين... على خدمة وحماية أناس هذه الولاية.
    Ben, John Adams, Birleşik Devletler başkanlığını tüm inancımla yürüteceğime ve yeteneğimin en iyisini ortaya koyacağıma Birleşik Devletler Anayasası'nı, koruyup kollayacağıma içtenlikle yemin ederim! Open Subtitles أنا، (جون أدامز) أقسم بجدية بأنني سأتولى بإخلاص تام مكتب رئيس "الولايات المتحدة الأمريكية" و سأبذل قصار جهدي للحفاض "عليه وحماية دستور "الولايات المتحدة
    Evet, biz de halkınızı koruyup size iyi davranacağımıza söz veriyoruz. Open Subtitles "أجل, لقد وعدنا أن نحمي قومك و نعاملكم بالطف"
    Ben, birbirimizi koruyup kollayabilmemiz için hep beraber gidelim diyorum. Open Subtitles أرى أن نذهب معاً و نحمي بعضنا.
    Hava şartlarından koruyup, işe yakın olmalarını sağlıyor. Open Subtitles تبعدهم عن الطقس وقريبين من العمل
    Biraz yardım ile, akbabalar görevlerini yerine getirmeyi sürdürecek. Gezegenimizin sağlığını koruyup ölüm ve çürümeyi hayata dönüştürecek. TED مع الرعاية، ستصبح النسور قادرة على مواصلة عملها في الحفاظ على صحة الكوكب ــــ عبر قيامها بأكل الجُثّث لخلق حياةٍ.
    Birbirinizi koruyup kollamanız bitti mi? Open Subtitles أ أنتهيتمان من التستر على بعضكما البعض؟
    ABD yasalarını koruyup uygulayacağıma. Open Subtitles أصون، وأحمي وأدافع عن دستور "الولايات المتحدة".
    Birleşik Devletler'i kanımın son damlasına kadar koruyup kollayıp savunacağıma... Open Subtitles الولايات المتحدة وسابذل كل ما فى وسعى كى احافظ واحمى وادافع
    Ama, hayır. Demir Adam'ımız hiçbir karşılık beklemeden bizi koruyup kolluyor. Open Subtitles لكن، لا، الرجل الفولاذي يحمينا ويحافظ علينا
    Beni koruyup bana bakabilecek bir adama ihtiyacım var. Open Subtitles أنا بحاجة الى الرجل الذي يمكن أن يحميني ويعتني بي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more