Hasta olduğun için sizi kovamazlar, bu yüzden sizi yetersiz göstermeye çalışmışlar. | Open Subtitles | هم لا يستطيعون طردك كونك كنت مريضاً لذلك حاولوا أن يجعلوك تخطأ في القضية |
Şirket politikası. Telefonda şahitleri yoksa seni kovamazlar. | Open Subtitles | انها سياسة الشركة لايمكنهم طردك إن لم يكن لديهم شاهد |
Şikâyet dosyasını oluşturduysan seni kovamazlar. | Open Subtitles | طالما قمت بإرسال شكواك لا يمكنه طردك |
Onlara açıklayabilirsin. Sırf eşcinselsin diye seni kovamazlar. | Open Subtitles | أنت تعرف بأنك تستطيع أن تخبرهم لا يمكن أن يطردوك لكونك منحرف |
Elinde şikayet dilekçen olduğu sürece, seni kovamazlar. Beyaz çocuklardan biri de öyle söyledi. | Open Subtitles | حسنًا، لطالما أنّك تقدم تقرير شكوى، لا يمكنهم أن يطردوك. |
Beni kovamazlar, Ben yok edilmezim. | Open Subtitles | لا يُمكنهم أن يطردوني. أنا راسخ. |
- Beni kovamazlar. | Open Subtitles | -لا يمكنهم أن يطردوني . |
Kafalarına göre insanları kovamazlar! | Open Subtitles | لا يستطيعون طردك بهذه الطريقة |
Hamilesin, Seni kovamazlar. | Open Subtitles | انت حامل , لايمكنهم طردك |
- Hastalık yüzünden seni kovamazlar. | Open Subtitles | . . -لا يُمكنهم طردك بسبب مرضك . |
- Seni kovamazlar. - Kovabilirler, kovmaları gerek. | Open Subtitles | لا يجب أن يطردوك - يستطيعون ذلك وعليهم ذلك - |