Bütün çekimleri baştan almak istemiş. Kameramanı kovmuş. | Open Subtitles | يريد اعادة تصوير المشاهد كل يوم وقام بطرد المصور |
Çaylak, yeni ekip şefini de kovmuş. Bu sezon üçüncüye oluyor! | Open Subtitles | لقد قام "روكى" بطرد رئيس طاقمة الثالث لهذا الموسم |
Laurel asistanını kovmuş, çünkü stüdyoyu kendi baskılarını ilerletmek için kullanıyormuş. | Open Subtitles | لوريل طردت مساعدها لانه كان يستخدم الاستديو لإنشاء مطبوعاته الخاصه |
Son avukatını kovmuş ve niye bilmiyorum ama seni istiyor. | Open Subtitles | (إنها بالداخل مع (براد بكل وضوح, لقد طردت محاميها الأخير |
Babası evden kovmuş. | Open Subtitles | أباه طرده من المنزل مشكلة كبيرة، صحيح؟ |
Yaşadığı yerdeki Fransız Trapist rahiplerden bir kısmı kendine işkence etmesi tuvalette yıkanması gibi çılgınca şeyler yüzünden onu kovmuş. | Open Subtitles | وبناءً على أوامر الرهبان الفرنسيين ... حيث كان يعيش ... تم طرده نتيجة لأفعاله المجنونة محاولاً تعذيب نفسه بالاغتسال في المرحاض ، هذا أحد أفعالة |
Babasının halı işine girip, onu kovmuş. - Judy... | Open Subtitles | لقد تدخل في عمل أبيه الخاص ثم قام بطرده من العمل |
- Onu bu yıl erken kovmuş olmalılar. - Hayır, Sid olamaz! | Open Subtitles | يبدو أنهم طردوه مبكرا هذا العام لا لا ليس سييد |
Her şeyi değiştirmiş. Hırsızları kovmuş! | Open Subtitles | وقلب عليهم طاولاتهم وقام بطرد السارقين |
Eleanor, Isabella'yı menajerlikten kovmuş ve birkaç hafta önce yeni birini işe almış. | Open Subtitles | قامت (إلينور) بطرد (إيزابيلا) كمديرة لها، وتعاقدت مع مديرة جديدة قبل بضعة أسابيع |
Az önce öğrendim ki Kurt sevgili arkadaşımız Hank'i kovmuş bulunmakta. | Open Subtitles | علمتُ للتوّ أن (كيرت) قام بطرد صديقنا العزيز (هانك). |
Adam kendi babasını kovmuş. | Open Subtitles | هذا الشخص قام بطرد أبوه. |
Camilla, gerçekten beş asistanını da kovmuş mu? | Open Subtitles | إذًا هل قامت (كاميلا) حقًا بطرد 5 من مساعديها؟ |
Dunlop da güvenlik şefi Owen Ellickson'ı kovmuş. | Open Subtitles | لذا إنتهى المطاف بـ(دانلوب) بطرد رئيس قسم الأمن (أوين إليكسون). |
Kaderin cilvesine bak ki Bayan Lambert bu sabah Vanessa'yı kovmuş. | Open Subtitles | " سأخبرك ما المفارقة " ميا السيدة " لامبارت " طردت " فينيسا " هذا الصباح - ماذا ؟ |
Karısı yine kovmuş. | Open Subtitles | طردت مرة أخرى من قبل ربة البيت. |
Zach'in yakında zamanda kovmuş olduğu birini ya da Zach ile Claire'in arasındaki sırrı bilen birilerini arıyoruz. | Open Subtitles | باحثين إنّ كان ثمّة من طرده (زاك) مؤخراً من العمل. و ربّما أحدهم يعلم شيئاً عن السرّ الذي بين (زاك) و (كلير). |
Theissens'in giyim koleksiyonuna destek veriyormuş ama belli ki bu video ortaya çıktıktan sonra onu kovmuş. | Open Subtitles | كان يدعم تصميم ملابس (ثيسينس)، ولكن من الجليّ أنّه طرده بعد إنتشار ذلك الفيديو. |
Tanık yoktu, kurban da yoktu ama okul işi şansa bırakmamak için onu kovmuş. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي شهودٍ، حتى الضحايا لم يقدموا أيّ شكوى، لكن المدرسة لم ترد المخاطرة بذلك، لذلك قاموا بطرده. |
Louis ona üslubu konusunda karşılık verince de onu kovmuş. | Open Subtitles | و عندما دافع عن الأمر, قامت بطرده. |
- Onu bu yıl erken kovmuş olmalılar. | Open Subtitles | يبدو أنهم طردوه مبكرا هذا العام لا لا ليس سييد |
- İrlandalı. Hava Kuvvetleri onu babası bir Sırp gazetesi okuyor diye kovmuş. | Open Subtitles | - بل آيرلندي، القوات الجوية طردوه لأن أبوه ... |