kovuşturma için iş birliği yapacağın varsayımı üzerineydi o. Anlaşmanın, sana düşen kısmını yerine getirmiyorsun. | Open Subtitles | بإفتراض أنكَ كنت مُتعاون مع الإدعاء فأنت لم تُلتزم بالإتفاق إلى آخره. |
Bu hususta, saygıdeğer meslektaşımla kovuşturma konusunda hemfikirim. | Open Subtitles | في هذه أنا أتفق مع زميلتي الفاضلة من الإدعاء العام |
kovuşturma için materyalleri hazırlamam istendi, ben de yaptım. Elbette. | Open Subtitles | لقد طلب مني إعداد المواد اللازمة ل النيابة العامة، وهذا ما فعلته |
Bunu ırkçı bir kovuşturma olarak görüyor. | Open Subtitles | يعتبر هذا الأمر على انه مقاضاة عنصريه |
Hiç bir suçtan tutuklanmadım ve hakkımda kovuşturma açılmadı. | Open Subtitles | و أنه لم يتم قط اتهامى أو ادانتى فى أى جريمة |
John Acardo kovuşturma önlemek için jüri ödemek vermedi. | Open Subtitles | جون أكاردو لم يدفع للمحلفين لتجنب الملاحقة القضائية |
Bence jüri odasına döndüğünüzde savcılığın bu görevi yerine getirmediğini ve kovuşturma gibi doğru olan bir şeyi yapmak zorunda olacağınızı anlayacaksınız. | Open Subtitles | أعتقد أنكم عندما تعقدون إجتماعكم في غرفة المحلفيين، سَتجدون أن الإدعاء قد فشل في إثبات إدعائهم، |
Girebildiğimiz kadar dibe yani kovuşturma davasının tüm unsurlarını sizin için sonuna kadar inceleyeceğiz. | Open Subtitles | قدر ما نستطيع وهذا يعني التأكد بشكل قاطع من كل عنصر في قضية الإدعاء |
Patron kovuşturma davasını sorgula dedi. | Open Subtitles | قالت الرئيسة أن تتحقق من قضية الإدعاء هل هذا ما كنت تفعله؟ |
Aldığım notlar kovuşturma dosyasındadır. | Open Subtitles | أيّة ملاحظات أخذتها يمكن إيجادها في ملف الإدعاء |
Alicia, Cary'nin suçsuz olduğunu biliyor, bunun haksız kovuşturma olduğunu da biliyor ve eğer sen söylersen bunu da duyacaktır. | Open Subtitles | إليشيا) ؛ إنه يعلم بأنّ ( كاري ) برئ ؛) إنهُ يعلم هذا الإدعاء غير مشروع و سيسمع لذلك إذا قلتِ هذا |
Ama bana göre kovuşturma sonucunda yeterince delil üretilememiş. | Open Subtitles | الإدعاء قدم أدلة غير كافية... |
kovuşturma kanıtları ulaştığı gibi ara beni, tamam mı Proctor? | Open Subtitles | فقط هاتفنى عندما تصل أدلة النيابة العامة ، حسناً ، بروكتور ؟ |
Seçici kovuşturma da yargılandım. | Open Subtitles | النيابة انتقائية. |
- Ne için kovuşturma? | Open Subtitles | النيابة لماذا؟ |
Evet, kovuşturma ırkçı ama bu ırkçı kovuşturmayı kaybedeceğiz. | Open Subtitles | انها فعلا مقاضاة عنصرية ولكننا سنخسرها |
Sansasyonel bir kovuşturma olması için Cary'e kanıtlara dokunma kurallarını çiğnemesi konusunda emir verdiğiniz yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب هنا أنك أمرت (كاري) بانتهاك قواعد التعامل مع الأدلة غرضا في استخلاص مقاضاة رفيعة المستوى |
Hiç bir suçtan tutuklanmadım ve hakkımda kovuşturma açılmadı. | Open Subtitles | و أنه لم يتم قط اتهامي أو ادانتي في أي جريمة |
kovuşturma fikri öne sürüldü. Cezai kovuşturma. | Open Subtitles | فكرة الماحقة القضائية لم تفلح الملاحقة الجنائية |