- Vay canına. - Yalnız olay şu ki, henüz gizli bir bilgi bu. Rolü alan aktör henüz kovulacağını bilmiyor. | Open Subtitles | ولكن الأمر لا يزال سرياً، فالممثل الذي يلعب الدور يجهل أنه سيطرد |
Ayrıca, büyük ihtimalle bugün kovulacağını duydum. | Open Subtitles | كما أني سمعت بأنه على الأرجح سيطرد اليوم |
Konuştuğum adam, Gerrard geri adım atmasa kovulacağını düşünüyordu. | Open Subtitles | الرجل الذي تحدثت معه إعتقد بأن جيرارد كان سيطرد اذا لم يرضخ للأمر. |
Herkese bu hafta kovulacağını söyledim ve kimse aramalarına geri dönmeni ummuyor. | Open Subtitles | حسناً ، قلت للجميع بأنك ستطرد هذا الأسبوع و ألا ينتظروا أي رد على مكالماتهم |
Ama kovulacağını herkes biliyor. | Open Subtitles | حسنا. ولكن الجميع يعرف بأنك ستطرد |
Lee beş dakika içinde gelmezse kovulacağını söyledi. | Open Subtitles | و لي قال بأنه إن لم يصل هنا خلال خكس دقائف سوف يطرد |
Size kimin kovulacağını söylememi istiyorsunuz. | Open Subtitles | تُريدُني أَنْ أُخبرَك من الذي سيطرد |
İkimizin de kovulacağını söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنّ كِلانا سيطرد. |
Profesör Thomas kovulacağını biliyordu. | Open Subtitles | البروفيسور (توماس) كان يعلم انهُ سيطرد |
Ricky Bobby'i yarış dışı bırakmanı, yoksa kovulacağını söyledi. | Open Subtitles | ولكنني قد سمعت من (دينت) قال أن تخرج (ريكي بوبي) خارج المضمار أو ستطرد يا صاح |
- Ama kovulacağını herkes biliyor. - Henüz kovulmadım. | Open Subtitles | -الكل يعرف بأنك ستطرد |
Yani, babam bütün şirket içinde kovulacağını bilmeyen tek kişi kendisiydi. | Open Subtitles | انا اعني ان ابي الوحيد في العمل كله الذي لا يعلم انه سوف يطرد |