Orası çok bunaltıcıydı çünkü camların arkasına sahte manzaralar koymuşlardı. | Open Subtitles | لقد كان مكاناُ مملاً لقد وضعوا في الحقيقه خلفيات مزيفة على النوافذ |
Yıllıktaki "Kehanet" bölümüne birlikte fotoğrafımızı koymuşlardı. | Open Subtitles | و لقد وضعوا صورتنا معاً في كتاب السنة في فصل التوقعات |
Kamyona çivi koymuşlardı ve yemeğini zehirlemişlerdi. | Open Subtitles | و وضعوا المسامير على المضمار، وتسميم غذائه؟ |
Galiba 'Take The Box'a yaylılardan koymuşlardı ama benim bir ilgim yoktu. | Open Subtitles | اعتقد انهم وضعوا بعض العزف المسجل في اغنية تيك ذا بوكس لم اكن مسؤوله عن ذلك. |
Bill, masama dildo koymuşlardı onlar. | Open Subtitles | بيل، لقد وضعوا قضباناً اصطناعية على مكتبي. |
Birkaç yıl önce şehir merkezine bu banklardan koymuşlardı. | Open Subtitles | ...لقد قاموا بتجديد هذا الحى منذ عامين حيث وضعوا تلك المقاعد حول هذه الاشجار |
Noel'de de kapıya tek gözlü bir Noel Baba koymuşlardı. | Open Subtitles | في الكريسماس وضعوا سانتا بعين واحدة |
Bu saldırıya başlamadan önce, kodun içine 'öldürme günü' koymuşlardı. | Open Subtitles | وضعوا داخل هذه الشفرة تاريخ الإنتهاء |
- Peki o tabuta ne koymuşlardı? | Open Subtitles | ماذا وضعوا بالتابوت؟ |
- Peki o tabuta ne koymuşlardı? - Ne? | Open Subtitles | ماذا وضعوا بالتابوت؟ |
Baba'da yapmışlardı. Yatağa at kafası koymuşlardı. | Open Subtitles | -لقد وضعوا رأس حصان على الفراش |
Bulması için kafasını kutuya koymuşlardı. | Open Subtitles | وضعوا رأسها بصندوق ليجدها |
—Önceden koymuşlardı. | Open Subtitles | -هم من وضعوا الغطاء عليها |
- Peki o tabuta ne koymuşlardı? | Open Subtitles | - - ماذا وضعوا بالتابوت؟ |