Bu yüzden bebek hakkında sana söyledi bu yüzden sizi sınır dışı etmeye çalıştı geldiğinize göre de, bu yüzden bebeği koz olarak tutmak istiyor. | Open Subtitles | لهذا كذب عليك بشأن الطفل لماذا حاول ترحيلك والآن أنت هنا لماذا يريد ذلك الصغير كنفوذ ابتزاز |
Daha sonra da rehineleri serbest bırakmaları için koz olarak kullanacağız. | Open Subtitles | ثم نستخدم ذلك كنفوذ لنا لتحرير الرهائن بسلام |
Hatta sizi koz olarak kullandıklarına inanıyoruz. Ve soru şu: | Open Subtitles | في الواقع نحن نعتقد انهم كانوا يستخدموكي كوسيلة ضغط عليه |
Adam evlat edinilmiş çocukları koz olarak kullanarak ailelerden para koparıyor. | Open Subtitles | إنهُ يبتز الأموال من الأهالي المُتبنيين مستخدمًا أطفالهم المُتبنيين كوسيلة للضغط عليهم |
- Salak olmamız konusunda değil. Madalyonu koz olarak kullanma konusunda. | Open Subtitles | لا أقصد بشأن كونكم بلهاء، بل بشأن استخدام الميداليا كورقة ضغط. |
Yakın geçmişte, bir grup cadı, kardeşimin doğmamış çocuğunu koz olarak kullanarak onu buralara çektiler. | Open Subtitles | "ثمّة معشر ساحرات أغوين أخي مؤخّرًا للعودة باستغلال جنينه كموطن نفوذ" |
Bunu ayrılmak için koz olarak kullanmasını istemiyorum. | Open Subtitles | و لا اريده ان يستخدم هذا كنفوذ ليرحل من هنا |
Ki bu yüzden ona ait tüm FBI dosyalarını istedim bile, ve bunu koz olarak kullanacağım. | Open Subtitles | لهذا قد طلبت بالفعل ملفه الكامل من المباحث الفيدراليه و سأقوم باستخدامه كنفوذ |
Ailesi yok, arkadaşları yok, sevdiği biri yok, kesinlikle ona karşı koz olarak kullanabileceğin biri yok. | Open Subtitles | لا عائله,لا أصدقاء لا أحباء,بالتأكيد لا أحد تستطيع أن تستخدمه كنفوذ |
Onu koz olarak kullandım ve aynı sırada sana da haber verdim. | Open Subtitles | استخدمته كنفوذ وقدمت لك معلومات في نفس الوقت |
Ben Jai'n annesini bulacağım, ve onu kendi tarafıma çekip Henry'e karşı koz olarak kullanacağım. | Open Subtitles | سأجد والدة "جاي"، وسأسلّمها "وأستخدمها كنفوذ ضد "هنري |
Bizi koz olarak kullanacağınızı biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انكم سوف تستعملونا كنفوذ يا رفاق، |
Ebeveynlerden birini koz olarak kullanıp diğeriyle hesapları boşaltacağını düşünüyorsun. | Open Subtitles | انت تعتقد انه سيستخدم احدى الوالدين كوسيلة ضغط ليجعل الاخر يقوم باخلاء الحساب |
Çocuklarınızı kaçıran adamlar onları size karşı koz olarak kullanıyorlar. | Open Subtitles | الأشخاص الذين اختطفوا أولادكم يستخدمونه كوسيلة ضغط عليكم |
Ama bunu bir koz olarak kullanabiliriz. | Open Subtitles | ولكن قد تأتي في متناول اليدين كوسيلة ضغط |
Ona karşı koz olarak kullanabileceğimiz bir şey. | Open Subtitles | أي شيء يمكننا استخدامه كوسيلة للضغط عليه |
Cumhuriyetçiler bunu koz olarak kullanacaktır. | Open Subtitles | فالجمهوريون سيستغلون هذا كوسيلة للضغط |
Ben suçlamaları devam ettirelim ve Spector'a karşı koz olarak kullanalım diyorum. | Open Subtitles | أرى أن نمضي قدمًا في محاكمتها، ويمكننا أن نستخدمها كورقة ضغط ضد "سبيكتور". |
Günümüzde buraya gelmemiz, Klaus'un doğmamış çocuğunu savaşın eşiğinde bir yerde koz olarak kullanan bir cadıda dayanıyor. | Open Subtitles | عدنا الآن، إذ جذبتنا ساحرة تسعى" "(لاستغلال جنين أخي (كلاوس "كموطن نفوذ في حربٍ على الأعتاب" |
Dostlarımızı koz olarak kullanarak onu serbest bırakmamı amaçlıyor. | Open Subtitles | يحاول اتخاذ أصدقائنا ورقة ضغط لإرغامي على تحريره. |
Evet, onu sakladım. Belki bir gün koz olarak kullanılabilir diye düşündüm. | Open Subtitles | أجل ، أبقيتُ عليها ، خلتُ أنّ بإمكاني أستخدامها كضمانة للنفوذ يوماً ما. |
Ve Louis bu konularda dikkatli olduğundan durumun farkına vardı ve bunu geri dönmek için koz olarak kullandı | Open Subtitles | وببراعته في هذا المجال (لويس) اكتشف ذلك واستخدم ذلك ضديّ للعودة |
Martin, Michael'ı koz olarak kullanıyor. | Open Subtitles | (مارتين) يَستخدم (مايكل) كورقة مساومة |
Eğer vermezsen, ben belediye başkanıyla anlaşmanın yolunu bulacağım senin ifade vereceğin tehdidini koz olarak kullanıp onu yarışın dışına atacağım. | Open Subtitles | ،إن لم ترد، يمكنني عقد اتفاق مع المحافظ الاستفادة من تهديد شهادتك لإخراجه من السباق |