Ailemin, burada Kral ile ne kadar mutlu olduğumu bilmesini istiyorum. Munşi'ye bir ulak bulmasını söylerim. | Open Subtitles | أتمنى أن تعرف العائلة كم أنا سعيدة هنا مع الملك |
Kral ile birlikte savaşırken kesin bir sürü adam öldürmüşsündür. | Open Subtitles | أنا أراهن بأنك قتلت الكثير من الرجال عندما كنت تحارب مع الملك |
Kral ile irtibat halindeyseniz büyük tehlike altındasınız demektir. | Open Subtitles | إن كنت على تواصل مع الملك فأنت في خطر شديد بالفعل |
Majesteleri, ne olur Gyeongheegung'a gidip Kral ile barışın. | Open Subtitles | صاحب السمو، يرجى الدخول إلى قصر Gyeonghui والتوفيق بينه وبين الملك. |
1792'de, Fransız Devrimi döneminde Parisli'ler saraya saldırdı ve Kral ile kraliçeyi kaçmaya zorladı. | Open Subtitles | في 1792 أثناء الثورة الفرنسية قام غوغاء باريس بمهاجمة القصر و أجبروا الملك و الملكة على الهروب |
Burada yeni sayılırım. Kral ile konuşan şu adamlar kim? | Open Subtitles | أنا جديد في هذا البلاط من هؤلاء الرجال الذين يتحدثون إلى الملك? |
İki albay ve bir general ile beraber çalıştım ve Kral ile pazarlık yaptım... | Open Subtitles | لقد صعدتٌ الأمر إلى اثنين من العقداء واللواءات. وفاوضتُ مع الملك. |
Kral ile dua etmeye geldim. Gidebilirsin. | Open Subtitles | لقدْ أتيتُ لأُصلي مع الملك هلّا تركتينا بمفردنا ؟ |
Kral ile o ölmeden önce barışık olamamam bende kedere yol açıyor. | Open Subtitles | يؤسفني جداً إنني لمْ أتمكن من التصالح مع الملك قبل وفاته |
Bu akşam Kral ile görüşeceğim. Bir ferman çıkartırım. | Open Subtitles | سأتحدث مع الملك هذا المساء، سأجعله يصدر مرسوماً ملكياً |
Kral ile bir görüşmem olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | حسناً، كنت شارد الذهن لدي مقابلة مع الملك. |
Hepimiz budalayız! Kral ile alay ettik! | Open Subtitles | كـان ذلك غبـاء منـا عندمــا قررنـا العبث مع الملك! |
Kral ile görüşmeniz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن لديكما مقابلة مع الملك |
Beni öldürürsen yeni Kral ile birlikte dönme şansını da kaybedersin. | Open Subtitles | إقتلني... وأنت تقتل فرصتك الأخيرة للظهور مع الملك الجديد |
Kral ile kesin görüşme fırsatın olur o zaman. | Open Subtitles | وقال انه سوف memastikanmu ديه لحظة مع الملك. |
Godfrey Nottingham'a geliyor. Ben Kral ile kalmalıyım. | Open Subtitles | يتجه (جودفري) نحو نوتنجهام، ولا بد أن أبقى مع الملك |
Adamım şimdi Kral ile birlikte yürüyor. | Open Subtitles | صديقي يمشي مع الملك الآن. |
Bu Kral ile benim aramda. | Open Subtitles | الأمر بيني وبين الملك |
Hayır, Kral ile şerif öldü; fakat bu sırada Hayes'i de kaybettik. | Open Subtitles | لا، الملك و المأمور قد ذهبوا ولكن لسوء الحظ فقدت (هايس) فى العملية. |
Hocam, Kral ile görüşmek istiyor. | Open Subtitles | معلمي يتمنى إلى الملك |
Kral ile geçirirmiş. | Open Subtitles | كل عروس جديدة في ليلة زفافها |