| Sansa, kral ve kraliçenin önüne getirildi ve bir prense yalancı denmesi istendi. | Open Subtitles | سانسا تم جرها من قبل الملك والملكة وسؤلت لتقول عن الأمير أنه كاذب |
| Her şeyden önce kral ve kraliçenin konutlarına doğurganlık için muskalar koymalıyız. | Open Subtitles | أولاً، علينا أن نضع تعويذة مناسبة للخصوبة في غرفة الملك والملكة |
| Eğer izin verirsen, kral ve kraliçenin yanlarında olduğunu anlayacaklardır. | Open Subtitles | إذا أعطيت مباركتك سيكون حدث علني تأييدا من قبل الملك والملكة |
| kral ve kraliçenin seni kabul ettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أن الملك والملكة إلتقيـــا بكِ |
| Bu balodaki kral ve kraliçenin biz olduğumuzu insanlara hatırlatmalıyız. | Open Subtitles | بأننا الملك والملكة لهذا الجزء من الحفل |
| Sansa, kral ve kraliçenin önüne getirildi ve bir prense yalancı denmesi istendi. | Open Subtitles | كانت (سانسا) واقفة أمام الملك والملكة أكان عليها اتهام الأمير بالكذب؟ |