Çok üzgünüm Sayın Yargıç fakat Ludwig'in Kraliçe'yi öldürmek için plan yaptığını sanıyoruz. | Open Subtitles | آسف ، أيتها الموقرة لكننا نعتقد أن لودفيج مشترك فى مؤامرة لإغتيال الملكة |
Marcheaux, Gaston ve Grimaud ile müttefikse o zaman Kraliçe'yi uyarmalıyız. | Open Subtitles | إذا كان مارشو متحدا مع غاستون وغريمو إذن علينا تحذير الملكة |
Milletler Topluluğu'nu büyüleyen ve birleştiren Kraliçe'yi milyonlarca insan selamladı. | Open Subtitles | ملايين الناس رأوا الملكة وحيوها وهي تترك الكومنولث مزدهراً وموحداً. |
Kötü Kraliçe'yi uzakta tutmak istiyorsam acı ve ızdırapla dolu bir hayatı kabullenmeliyim. | Open Subtitles | إذا أردت إبقاء الملكة الشرّيرة مكبوتة فعليّ أنْ أتقبّل حياة ملؤها الألم والمعاناة |
"Kraliçe'yi siktir et" dedi. Benim oğlum hem de. | Open Subtitles | ظل يقول تبا لهذه الملكه هذا هو فتاى الصغير |
Yazan kişi, İmparator'a İngiltere'yi istila etmesi ve düzeni sağlaması için yani kendince gerçek Kraliçe'yi ve gerçek inancı getirmesi için yalvarmış. | Open Subtitles | في ذَلِك، الكَاتِب يَسأل الإمِبراطِور إلى غَزو إنجِلترا وإستِعَادة مَايسُر إسترجَاعُه المَلِكه الحَقيقِيه والإيمَان الحَقيقِي |
Kraliçe'yi gece, Luisa geri döndüğünde çıkarmayı düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تفكرين باأخذ الملكة بعيدا اثناء الليل عندما تعود الويزا اليس كذلك .ايتها الفتاة الكبيرة |
Charlie. Kraliçe'yi elimizden geldiğince temizleyelim... | Open Subtitles | تشارلي ، لنجعل من الملكة نظيفة بقدر مانستطيع |
Söyleyebileceğim tek şey, boşanmayı istiyor çünkü Kraliçe'yi sevmiyor. | Open Subtitles | بقدر ما يمكنني القول, إنه يريد للطلاق أن يتم لأنه لا يحب الملكة |
Kızıl Kraliçe'yi hemen bulmalıyız. Kitap... Onu güvende tut. | Open Subtitles | علينا إيجاد الملكة الحمراء على الفور الكتاب , إبقه في أمان |
Sen ve ben Kızıl Kraliçe'yi öldürmeliyiz, neye mal olursa olsun. | Open Subtitles | ، "تعرفين يجب أن أقتل " الملكة الحمراء مهما كانت التكلفة |
Kraliçe'yi, kafirlikle suçlayabilmenize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق أنك تتهم الملكة بالهرطقة |
Majesteleri, Kraliçe'yi yarın tutuklama emrinizi feshedeyim mi? | Open Subtitles | جلالتك, هل أقوم بإلغاء أمر جلالتك لإلقاء القبض على الملكة غدا؟ |
Kraliçe'yi, kanıtınız olmaksızın kafirlikle suçlayabilmenize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انك تتهم الملكة بالهرطقة من دون دليل |
William Cecil, Kraliçe'yi İrlanda'daki isyanı sadece Essex'in bastırabileceğine ikna etmiş. | Open Subtitles | ويليام سيسل اقنع الملكة ان اسيكس هو الوحيد الذي يستطيع ان ينقذ ايرلندا من الثورة |
Kral ve Kraliçe'yi birbirine düşürmek, onları etkisiz hale getirmek için kilit olabilir. | Open Subtitles | تأليب الملك و الملكة ضد بعضيهما قد يكون الحل لنزع سلاحيهما |
Bize güvenli geçiş sağlamışken Kraliçe'yi reddedemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | ولكن لا يُمكننا رفض طلب الملكة في حين أنّها منحتنا ممرًا آمنًا، أليس كذلك؟ |
Kraliçe'yi de bir kontrol edebilirim. | Open Subtitles | حسنا، ربما يُستحسن بى الإطمئنان على الملكة. |
Kraliçe'yi de onun belirleyeceğinden emin olabilirsin. | Open Subtitles | ويمكنكِ أن تتيقني من أنه سيختار الملكة أيضاً. |
Aslında orası öyle. Kraliçe'yi kalbinden vuramazsın. | Open Subtitles | إنّه ملصق في الواقع لا يمكن طعن الملكة في قلبها |
Kraliçe'yi siktir et! Bu sözü sahnede neredeyse ağzımdan kaçırıyordum. | Open Subtitles | تبا لهذه الملكه ، لقد إقتربت من هذه المرحله |
Kraliçe'yi seviyorum. | Open Subtitles | أحِب المَلِكه |