Kramer bunu duyduğunda öfkeden havaya sıçar. | Open Subtitles | عندما يسمع كريمر بهذا، البراز سيستصدم بالمروحة. |
Polis şefi Kramer bu tür bir davayı çözebilecek yeteneğe sahip bir adam getirtmeyi kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافق قائد الشرطة كريمر بأن نحضر رجلاً ذو خبرة في التعامل مع حالة كهذه. |
Kramer gelmemeli. Sana bir şey göstereceğim. Beni it. | Open Subtitles | كريمر يجب ألا يأتي. لدي شيء أريك إياه. ادفعني |
Kramer daha kaslı, yüksek protein ihtiva ediyor. Senden daha iyi. | Open Subtitles | كرايمر لديه عضلات أكثر، نسبة بروتين أعلى، هذا أفضل للصحة. |
Katılmıyorum. Aslında, Bay Kramer'in kuvvetli bir erkek portresi çizdiğini hissediyorum. | Open Subtitles | أختلف معك، أعتقد أن السيد كرايمر يظهر رجولة خشنة. |
Kramer? a verdiğim o şifonyer yüzünden çok üzgündü. | Open Subtitles | إنه مستاء من اعطائي خزانة الأدراج لـ كرايمر. |
Annene Kramer'ın yerinde ilk baktığımda o hayatımda gördüğüm en muhteşem şeydi. | Open Subtitles | عندما قابلت امك عند كرامر انها كانت اجمل شئ علي الاطلاق رأيته |
Kramer bana senin ameliyata alternatif olabilecek bir şeyle ilgilendiğini söyledi. | Open Subtitles | كريمر اخبرني انه نصحك للقدوم بدلاً للجراحه |
Kramer, biliyor musun, bayanlar tuvaletinde ışık yok. | Open Subtitles | كريمر تعلم ماذا , لا يوجد إضائه في حمام السيدات |
Jerry, Lena'nın rehberde olmayan numarasını, Kramer'in AIDS Yürüyüşü Listesinden aldı. | Open Subtitles | جيري أخذ رقم لينا الغير موجود بالسجل من قائمة كريمر للمشاركين بمحاربة الإيدز |
Cosmo Kramer'i öldürmeye teşebbüsten tutuklusunuz. | Open Subtitles | أنت تحت الاعتقال لمحاولتك قتل كوزمو كريمر |
Sizin tanıştığınız yaz Kramer'in yerinde oturmuş bekliyordu. | Open Subtitles | الصيف الذي تقابلتما فيه, في هذا الصيف كان ينتظر لدي طاوله عند كريمر |
Kramer Marty ve benim cebimizde kuruşumuz olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | كريمر كان يعرف مارتي ولكني لم اكن املك حتي سنتين |
Kramer'in hedefi kızmış. Belki değildi. | Open Subtitles | اختراق 17 مرة بفأس، لذلك أنها كان من الواضح أن التركيز كريمر. |
Kramer? ın dolabı kadar güzel değil, biliyorum, ama bir başlangıç. | Open Subtitles | أعلم أنها ليست بنفس قيمة خزانة كرايمر ولكنها بداية. |
Arkadaşım Kramer'la geçen gün biz de bunu tartışıyorduk. | Open Subtitles | كنت أناقش ذلك مع صديقي كرايمر قبل عدة أيام. |
Kramer daha kaslı, yüksek protein ihtiva ediyor. Senden daha iyi. | Open Subtitles | كرايمر لديه عضلات أكثر، نسبة بروتين أعلى، هذا أفضل للصحة. |
Katılmıyorum. Aslında, Bay Kramer'in kuvvetli bir erkek portresi çizdiğini hissediyorum. | Open Subtitles | أختلف معك، أعتقد أن السيد كرايمر يظهر رجولة خشنة. |
Evet şey... Neydi... Ne diyorsunuz Kramer? | Open Subtitles | نعم انها تدعى تدعى ماذا كنت تدعوها يا كرايمر |
Biliyor musun Kramer'in eşi ve çocuğu halen bu şehirde yaşıyor. | Open Subtitles | ممكن. هل تعلم زوجة كرامر وطفله ما زالوا يعيشون في المدينة |