Kredi isteyenlere gereksiz yere pahalı subprime krediler verildi ve kredilerin çoğu onları ödeyemeyecek olanlara verildi. | Open Subtitles | وضع المقترضون بلا داعى فى وضع الاقتراض عالى المخاطرة و كثير من القروض أعطوا لأناس لم يكن باستطاعتهم رد القروض |
Ve şu an dünya çapında verilmiş olan bu kredilerin %95'i geri ödenmiş durumda. | TED | ولدينا، كما هو الحال في مختلف أنحاء العالم، حوالي 95% من جميع القروض قد تمت استعادتها. |
Şimdiye kadar neredeyse 6.300 organizasyon üyesi 3 milyon dolara yakın borç aldı, bu kredilerin geri ödenme oranı ise devamlı olarak %95'in üzerinde. | TED | حتى الآن، ما يقرب من 6,300 عضوة اقترضن حوالي 3 ملايين دولار، مع معدل السداد لتلك القروض باستمرار فوق 95%. |
Parasıyla desteği ve bu kredilerin yazılışı aleyhine dava açılacak düzenbaz bir operatör tarafından yönetildi. | Open Subtitles | أمواله حيث كلماته ويقوم بتدوين هذه القروض... التي تمت إدارتها بواسطة موظف فاسد، |
Ama bu kredilerin 8.000'ini alıyorsunuz ve Goldman Sachs'teki ve derecelendirme kuruluşundaki şahıslar işlerini bitirene kadar kredilerin üçte ikisine üç A derecesi veriliyor. | Open Subtitles | و لكنك بوسيلة ما قبلت بـ 8000 رهن مثله و عند نهاية هذه العمليات فى جولدمان ساكس و وكالات التقدير ثلثى هذه القروض حصلت على تقدير AAA |