En önemli kanıtımız Kremlin'deki çok önemli bir kaynağımızdan geliyor. | Open Subtitles | أهم مصادر تقييمنا تجئ من مصدر عالي في الكرملين |
General, Kremlin'deki temaslarımla konuşuyordum. | Open Subtitles | سيادة اللواء، لقد تحدثت إلى مصادري في الكرملين |
Kremlin'deki iktidar mücadelesinde Khrushchev, Malenkov ve Molotov'dan daha sağlam adımlar atmıştı. | Open Subtitles | في الكرملين هناك صراع على السلطة (فاق (خوروشوف كل من (مالينكوف) و(مولوتوف) دهاء |
Ama Kremlin'deki kaynaklarım da bana Rus ordusunun alarm seviyesini arttırma sebebinin Amerikan yönetiminin ele geçirilmiş olduğu düşüncesi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكن مصادري في ((الكرملين)).. تخبرني بأن القوات الروسية.. تزيد من حالة التأهب |
Kremlin'deki Kruşçev'i düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | أفكر في خروتشوف في الكرملين |
Kremlin'deki arkadaşlarınla konuş. | Open Subtitles | (تحدث مع أصدقائك في (الكرملين |