| Alkollü içecek, kriket ve Rupert adında bir sürü insan olacak. | Open Subtitles | لحفل في حديقة منزله .. سيكون به مشروبات وسنلعب الكريكت و |
| Ama döneceğini biliyorum. Bana doğumgünümde kriket sopası alacağına söz verdi. | Open Subtitles | أعرفة جيداً، وعدني أنة سوف يشتري لي مضرب الكريكت لعيد ميلادي |
| Dediğim gibi koyu bir sohbetteydik, kriket hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | اكرر لك, لقد كنا مشغولين فى نقاشنا حول الكريكيت |
| Anlaşıldı ki Hindistan'da önemi olan tek spor kriket. | Open Subtitles | لقد ثبت أن اللعبة الوحيدة التى تهمنا فى الهند هى الكريكيت |
| Kapil Dev T20'de kriket oynasa ne olurdu? | Open Subtitles | إن رمي كابيل ديف ت20 كريكيت ماذا سيحدث ؟ |
| Bu sadece senin Uluslararası kriket maçında nasıl atış yapacağını unutturur. | Open Subtitles | بمجرد إرسال واحد، سوف يُنسيك.. كيف تضرب في مباراة كريكت دولية |
| Sadece İngiltere kriket takımı için değil, tüm kriket oyunu için. | Open Subtitles | هذه خسارة ليس لـ الفريق الإنجليزي فحسب بل للعبة الكريكت بأسرها |
| Hey, ben bu ikisini alıp eve götüreceğim biraz kriket izlemek için. | Open Subtitles | سآخذ هذين الإثنين معي للمنزل .لنشاهد بعض الكريكت ..سيكون من اللطيف مشاهدتها |
| Birkaç avcı tüfekleri var, birkaç kriket sopası beyzbol sopasına benzerler biraz. | Open Subtitles | معهم بعض بنادق الصيد إضافة إلى بعض مضارب الكريكت إنها كمضارب البيسبول |
| Bahçede kriket oynardı. | Open Subtitles | كان معتاد أن يلعب الكريكت فى الجنينة من الصباح حتى المساء |
| kriket iki takımla oynanır. Örneğin siz ve İngilizler. | Open Subtitles | يتم لعب الكريكت بفريقين فلنقل انتم و الانجليز |
| Bunun bir kriket oyunu olmadığının altını çiziyorum. | Open Subtitles | .ماذا اضيف اكثر؟ ان الامر مختلف قطعا عن لعبة الكريكيت |
| Sessiz sinema oynamaz, öğleden sonraları kitap okumaz olmuşlar, sadece kriket oynar olmuşlar. | Open Subtitles | .والحزّورات و الكريكيت بعد العشاء .والقراءة بصوت عال مع غناء صرصار الليل |
| Futbol demek neden kriket oynamıyorsunuz, daha önceden olduğu gibi? | Open Subtitles | لعب الكرة ؟ لماذا لا تلعبون الكريكيت كالسابق ؟ |
| Baba! Sen beni böyle bir kriket maçı günü ne diye bankaya gönderiyorsun ki? | Open Subtitles | أبي لماذا ترسلني للبنك في يوم مبـــــاراة الكريكيت |
| Bence sen tam kriket sahası için doğmuşsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | لدي إحساس إنك بالتأكيد ولدت في ملعب كريكيت ، أليس كذلك ؟ |
| Vergiden kurtulmak için bütün Hindistan'da kriket maçlarının oynanması durumuyla karşı karşıya kalabileceğimizin farkında mısınız? | Open Subtitles | الا تدرك اننا قد نواجه موقف اقامه مبارات كريكيت بطول شبه القاره الهنديه فقط لألغاء الضرائب |
| Bir çocuk, çocukluk döneminde büyüyünce mühendis mi, doktor mu ya da kriket oyuncusu mu olsam diye düşünür. | Open Subtitles | خلال الطفوله نعتقد بان الطفل سوف يكون مهندس او دكتور لاعب كريكت عندما يكبر |
| Melbourne kriket Sahasını doldurmaya yetecek sayıda çocuk. | TED | هذا عدد كاف من الأطفال لملء ملعب ملبورن للكريكيت. |
| Hızlı bir kriket oyunundan sonra iyi bir limonata gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء مثل الشراب الجيد من عصير الليمون بعد لعبة سريعة من الكروكيه |
| Bir gün büyük bir kriket oyuncusu olacağım. | Open Subtitles | يوم ما قد اصبح لاعب كركيت كبير |
| kriket nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كيف حال فريق الكركيت في هوليوود يا كليف؟ |
| Çimenlerdeki yaprakları yoldunuz mu? Dışarıda kriket oynayacağım. | Open Subtitles | انني لا اُريدة ان يفسد العشب فانا العب الكروكيت علية |
| - Üç yaşındayken ön dişlerini kriket topuyla kırmıştım. | Open Subtitles | كسرت سنتك الامامية بكرة كروكيت |
| kriket sopası... | Open Subtitles | ... مطرقة كروكت إذاً |
| Evet, bu kriket beni her zaman susatır. | Open Subtitles | نعم، كروكيه دائما يجعلني العطش. |
| Hırdavatlarla kriket oynardık. | Open Subtitles | ولعبت معه حجلة وسيجا |