"kripton'" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكريبتون
        
    • على كريبتون
        
    • كوكب كريبتون
        
    • كريبتوني
        
    • لكريبتون
        
    Çünkü baban Kripton'u kurtarmaya çalışmayı bırakmadı ve annende onun yanından ayrılmadı. Open Subtitles لأنه لم يتوقف عن انقاذ الكريبتون و أمك لم تكن لتتخلى عنه
    İnsan çağının bitişine ve Kripton'un dirilişine tanıklık etmen için. Open Subtitles للشهادة على نهاية العصر الإنساني و إنبعاث الكريبتون
    Kripton'da, bu suçlular kontrol edilemezdi. Open Subtitles على كريبتون, هؤلاء الأشرار لا نستطيع التحكم فيهم
    Kendimi neden Kripton'da hayal ettiğimi söylemek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أقول لكم يا رفاق لماذا تصورت نفسي على كريبتون
    Süperman anne ve babasını Kripton'da bir yaşından önce kaybediyor. TED فوالدا سوبر مان .. توفي على كوكب كريبتون قبل ان يطال السنة الاولى من عمره
    Süperman Dünya'ya sadece cennetten, ya da Kripton'dan gönderilmiyor, tıpkı Musa'nın Nil'de gönderildiği gibi bir botun TED سوبر مان لم يرسل فقط الى الارض من السماء .. او من كوكب كريبتون ولكنه ارسل ضمن مركبة فضائية .. كما ارسل موسى عبر النيل
    Kal-El'ken aynı sesi duydum beni Kripton sembollü bir taşa götürdü. Open Subtitles عندما كنت كال إل سمعت الصوت نفسه وأوصلني إلى تحفه يدويه عليها رمز كريبتوني
    Bu kristal odada Kripton'un kırmızı güneşinin ışınları var. Open Subtitles هذه الغرفة الكريستالية بداخلها الأشعة المسخرة للشمس الحمراء لكريبتون
    Silah patlamalarının gecesi Kripton'a döndü. Open Subtitles لقد عاد الى كوكب الكريبتون بليلة اطلاق النار
    Bana Kripton'u hatırlatır da evimi özlerim diye düşündüm. Open Subtitles وأعتقد أنه سيكون يذكرني الكريبتون وتجعلني بالحنين إلى الوطن.
    Kripton'un savunma sistemi kapatmaya çalışırken yakalanmıştı. Open Subtitles تم القبض إنها أثناء محاولة اغلاق نظام الدفاع الكريبتون و.
    Kripton'un enerjisinden geriye kalan herşey sende Open Subtitles كلّ تلك البقايا طاقة الكريبتون
    Bana Kripton'daki odamın manzarasını hatırlatıyor. Open Subtitles يذكرني نوعًا ما بالمنظر من غرفتي على كريبتون
    Kripton'dayken bana kabadayılık taslamış olabilirsin ama bu gezegendeyken asla olmaz. Open Subtitles قد تكون إستطعت إرهابي على (كريبتون)، لكن ليس على هذا الكوكب
    Kripton'da ölüm cezası yoktur. Open Subtitles لا توجد عقوبة إعدام على كريبتون
    Sen ve Jor-El'in kavgasını görüyorum da belki Kripton'daki baba oğullar da aynıydı. Open Subtitles أرى طريقة شجارك أنت و(جورإل) وأتسائل إذا ربما الآباء والأبناء "كانوا بالمثل على "كريبتون
    Kripton gezegenindeki çocuklari bile tehlikeye atmistir. Open Subtitles هددت حتى حياة الأطفال على كوكب كريبتون نفسه
    Patlayan Kripton gezegeninin parçalari... uzaya yayilir. Open Subtitles شظايا كوكب كريبتون فجرت و ذهبت في الفضاء الخارجي
    Hançer Kripton metalinden yapılmış olmalı. Open Subtitles لا بدّ أن النصل قد صنع من معدن كريبتوني
    Büyük "k", küçük "r". Kripton'un atom sembolü. Open Subtitles الكبير "كي " الصغير "أر " الرمز الذري لكريبتون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more