"krizi geçirmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • بنوبة
        
    • بسكتة
        
    • بأزمة
        
    • تعرض لنوبة
        
    • تعرّض لنوبة
        
    • لقد عانى من مرض
        
    • كان عندها نوبة
        
    • عانى من مرض في
        
    • سكتة
        
    • أصابته أزمة
        
    • بذبحة
        
    Galiba 911'i aramadan birkaç saat önce kalp krizi geçirmiş. Open Subtitles يبدو أنها أصيبت بنوبة قلبية قبل ساعات من إتصالها بالطورائ
    Önemsiz bir kalp krizi geçirmiş. Şu anda gözetim altında. Open Subtitles اصيب بنوبة قلبية خفيفة وهو تحت المراقبة الطبية.
    Başlarına ne geldiğini anlamazlardı. Anladıklarında da öyle bir ders alırlardı ki... kalp krizi geçirmiş olmayı yeğlerlerdi. Open Subtitles لا يعرفون ماذا أصابهم , و إذا صعقوا بمهماز الماشية,مثلما حصل لذلك الرجل ,يتمنون لو أنهم أصيبوا بنوبة قلبية
    Adam kalp krizi geçirmiş, yüksek hızda ön camdan içeri girmiş ve çalışanlardan birini ezmiş. Open Subtitles رجل كان يقود بسرعة، ثم أصيب بسكتة قلبية، و صدم بالنافذة و اصطدم بموظف
    Kalp krizi geçirmiş hastalar nekahet süresini nerede geçirmeli, sorusunu denemek istemişti. TED كان يريد ان يقوم باختبار آخر وكان السؤال المطروح هو أين يجب ان يتعافى المريض بأزمة قلبية ؟
    Kalp krizi geçirmiş... New York'daki gösteriden sonra. Open Subtitles لقد تعرض لنوبة قلبية بعد عرض قدمه في نيويورك
    Cidden kalp krizi geçirmiş mi? Open Subtitles هل صحيح أنّه تعرّض لنوبة قلبيّة؟
    Ciddi bir kalp krizi geçirmiş. Akciğerleri sıvı dolu. Open Subtitles إصيب بنوبة قلبية مضاعفة و رئتاه مرتشحتان
    Kalp krizi geçirmiş gibi görünecekti. Open Subtitles سوف يبدو الأمر و كأنها أُصيبت بنوبة قلبية
    Beyin kanaması ya da kalp krizi geçirmiş olabilir. Open Subtitles قد يكون قد نزف إلى دماغه أو أصيب بنوبة قلبيّة
    Jerry Dallas'ta gittiği bir barda kalp krizi geçirmiş ve durumu çok kötüymüş. Open Subtitles وتبين جيري بنوبة قلبية في حانة دالاس ، واتخذت اليها بشدة.
    Kadın o dakika kalp krizi geçirmiş. Open Subtitles صُدمت جداً، لدرجة أنها أُصيبت بنوبة قلبية هناك،
    Kızı, barış görüşmeleri sırasında da sinir krizi geçirmiş. Open Subtitles اصيبت ابنتها بنوبة عصبية خلال محادثات السلام
    Geçen haziran ayında Sing Sing hapishanesinin bahçesinde ağır bir kalp krizi geçirmiş ve ölmüş. Open Subtitles أصيب بسكتة كبيرة هناك في ساحة سجن سينغ سينغ مات في يوليو الماضي
    Ulusumuz devlet başkanının kalp krizi geçirmiş olduğu haberi ile şokta... 23 Eylül 1955'te, Open Subtitles الشعب متفاجئ بسماعه بأن رئيسهم أصيب بسكتة قلبية في سبتمبر الثالث والعشرين 1955
    Wow, sen-- kalp krizi geçirmiş birine göre çok yakışıklı duruyorsun? Open Subtitles أنت تبدو ـ ـ وسيم بالنسبة لشخص أصيب للتو بأزمة قلبية ؟
    Standını kurmaya çalışan yaşlı bir adam kalp krizi geçirmiş. Open Subtitles رجل مسن تعرض لنوبة قلبية عندما كان يجهز طاولته
    Kalp krizi geçirmiş tatlım, ama şimdi iyi. St Johns'da. Open Subtitles تعرّض لنوبة قلبية إنـه بخير
    Key West'teki teknesinde kalp krizi geçirmiş. Open Subtitles لقد عانى من مرض في القلب (في قاربه في (كي ويست
    Annesi kalp krizi geçirmiş. Open Subtitles أمّها كان عندها نوبة قلبية.
    Görünüşte bir şok sonucu kalp krizi geçirmiş. Open Subtitles بشكل رسمي، إنهم يقولون أنها سكتة قلبية ناتجة عن الصدمة
    Kalp krizi geçirmiş. 94 yaşındaydı. Open Subtitles لقد أصابته أزمة قلبية كان عمره 94 عاماً
    Phil Leotardo büyük bir kalp krizi geçirmiş görünüşe göre. Open Subtitles أُصيب (فِل ليتاردو) بذبحة قلبية ذبحة كبيرة على ما يبدو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more