Çalı-eti insanların şu an gezegenimizde karşılaştığı en önemli krizlerden biri. | TED | لحوم الطرائد هي واحدة من الأزمات المركزية، التي تحدث لمجتمعاتنا في الوقت الحالي، للبشرية، على هذا الكوكب. |
Roma imparatorlugu tarihindeki en büyük krizlerden biriyle yüzleşti. | Open Subtitles | واجهت الامبراطورية الرّومانية إحدى أكبر الأزمات في تاريخها. |
Bilirsin, şirketler bu tip krizlerden geçerken, ilerlemeye karşi çikar ve temel değerlere siki sikiya bağli dururlar. | Open Subtitles | عندما تمر الشركة بهذا النوع من الأزمات التي مررنا بها فمن الأسهل هو الإستسلام و القيام بالأمور العادية |
Bu şehrin görüp görebileceği en büyük krizlerden biriyle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | إننا نواجه أشد الأزمات خطورة بتاريخ المدينة |
Kenya'da en büyük insani krizlerden biri şu an yaşanmakta. | Open Subtitles | إحدى أكبر الأزمات الإنسانية تجري هنا في "كينيا" |
- Evet, sadece krizlerden biri. | Open Subtitles | -نعم، مجرد واحدة من العديد من الأزمات |