"kuşak'" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الحزام
        
    • على الحزام
        
    Bu istasyon Kuşak'taki en hayatî liman hâline geldi. Open Subtitles أصبحت تلك المحطة أكثر ميناءًا حيوياً في الحزام
    Özellikle de Kuşak'taki son olaylar ışığında. Open Subtitles ولاسيما في ضوء الأحداث الأخيرة التي حدثت في الحزام
    Kuşak'ta ölmesine izin verdiğinde 15 yaşında değil miydi? Open Subtitles أليس هذا صحيحاً ؟ ألم تكُن في الخامسة عشر من عُمرها عندما تركتها لتموت بالخارج في الحزام ؟
    Kuşak'ta değerli maden arayan aptal çocuklardınız, değil mi? Open Subtitles كُنتم مُجرد أطفال أغبياء ، أليس كذلك ؟ كُنتم تلهون في الحزام
    Dokuz yaşında, kara Kuşak yolunu yarıladı. TED في عامها التاسع، كانت قد أمضت نصف الطريق للحصول على الحزام الأسود.
    Kendimi bildim bileli Shotokan karate yapıyordum ve siyah Kuşak karateciyim. TED في ذلك الوقت كنت أتعلم كاراتيه الشوتوكان منذ أطول وقت أستطيع تذكره، لذا كنت حاصلة على الحزام الأسود.
    Bu acıyla yaşamak bana Kuşak'ta milyonlarca kız ve erkek kardeşim olduğunu fark ettirdi. Open Subtitles ، والعيش مع ذلك الألم أدركت أنه لدىّ ملايين من الإخوة والأخوات في الحزام
    Donanmadan atıldı ve Kuşak'ta kökten marjinal bir grupla karşılaştı çünkü ona evini hatırlatıyordu. Open Subtitles ، طُرد من الجيش انضم إلى مجموعة مُتطرفة في الحزام لإن هذا ذكره بموطنه
    Kuşak'ın sesi olacak kişi Kuşaklı olmalı. Open Subtitles الحزام يحتاج إلى شخص ولد في الحزام ليكون صوتهم
    7.seviye, Kara Kuşak! Open Subtitles صاحب المستوى السابع في الحزام الأسود
    Tycho İstasyonu, Kuşak Open Subtitles محطة " تيكو " في الحزام " السفينة " ناوفو
    Kuşak'ın en güzel ve en akıllı çocuğuydu. Open Subtitles الطفلة الأجمل في الحزام ، الأذكى
    Dünya ve Mars birbiriyle mücadele ederken DGİ Kuşak'ta güçleniyor. Open Subtitles بينما يُلقي المريخ والأرض الرمال على أوجه بعضهم البعض الـ " آوبا " تنتعش في الحزام
    Yalnızca Kuşak vatandaşıyım. Open Subtitles أنا فقط مواطن في الحزام
    Kuşak'ı gezmek istedi. Onu macera peşinde olan bir gezegenli sandım. Open Subtitles أرادت أن تحظى بجولة في الحزام
    James Holden Kuşak'ın cinayet başkenti Eros'ta yanlış zamanda yanlış yerde bulunduğu için sokakta yaşanan tesadüfi şiddet olaylarında öldürülecek. Open Subtitles " إن " جيمس هولدن " سيُقتل أثناء عنف عشوائي في شوارع " إيروس عاصمة القتل الرئيسية في الحزام المكان الخاطيء والتوقيت الخاطيء
    Ganymede Mülteci Gemisi, Kuşak Open Subtitles سفينة لاجيء غانيميد في الحزام
    Hiçbir zaman kara Kuşak olamayacak. Open Subtitles سيحصل الفتى على الحزام الأسود في وقت قصير
    Sanki kara Kuşak falan sahibi gibi. Open Subtitles إنها حاصله على الحزام الأسود أو شئ مثل هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more