"kubbe'nin" - Translation from Turkish to Arabic

    • القبة
        
    • معًا فلم
        
    • القبّة
        
    Burada eğer dört çocuk da ölürse Kubbe'nin kaybolacağı yazıyor. Open Subtitles تقول مذكراتها أنه إن مات هؤلاء الأطفال الأربعة تزول القبة
    Bu Kubbe'nin ne yapabileceğini bilmiyorsun. Open Subtitles أنتِ لا تعلمين ما الذي يمكن أن تفعله تلك القبة
    Dışarıdaki yetkililer Kubbe'nin alaşımını ya da kökenini hâlâ bilmiyor. Open Subtitles السلطات بالخارج لا يزالون على جهالةٍ بماهية تلك القبة أو مصدرها
    Ama artık hepimiz Kubbe'nin altında mahsur olduğumuza göre hiçbir sırrımız güvende değil. Open Subtitles لكن بما أننا بتنا محتجزين أسفلها معًا فلم تعد أيٌّ من أسرارنا بأمان
    Ama artık hepimiz Kubbe'nin altında mahsur olduğumuza göre hiçbir sırrımız güvende değil. Open Subtitles لكن بما أننا بتنا محتجزين أسفلها معًا فلم تعد أيٌّ من أسرارنا أمان
    Hayır, herkes aptal bir Kubbe'nin içinde yaşamak nasıl bir şey görsün diye. Open Subtitles كلاّ، ذلك ليعلم الجميع كيف هُو الوضع بالعيش في داخل هذه القبّة الغبيّة.
    Sanırım Kubbe'nin dışındaki herkes tahliye edilince ama tam zamanı bilmiyorum. Open Subtitles أظن بعد إخلاء المكان من الناس الذين خارج القبة ولكني لا أعرف الوقت بالتحديد
    - Kubbe'nin verecek yanıtı yok. - Evet, var baba. Open Subtitles ـ القبة لا تمتلك أجوبة ـ بلى هي كذلك يا والدي
    Kubbe'nin çevresinde çarpıntılar tavan yapıyor bu yüzden kasabanın merkezi, en az yıkımın olduğu yer. Open Subtitles النبضات تكون أقوى بالقرب من محيط القبة لذا فإن مركز البلدة هي المنطقة الأقل دمارًا
    Kubbe'nin manyetik alanını nötrleyecek bir yol bulmalıyız. Open Subtitles علينا إيجاد طريقة لصد مجالات القبة المغناطيسية
    Doğru şeyi yaptığıma. Kubbe'nin seni koruyacağına. Open Subtitles أنني كنت أفعل الصواب وأن القبة سوف تحميك
    Kubbe'nin Altında _BAR_ Open Subtitles تحت القبة الموسم الثاني، الحلقة الثانية ترجمة: خالد خطاب أحمد سمير درويش
    Bence Kubbe'nin onu takip edeceğini ve seni bağışlayacağını düşündü. Open Subtitles أظن أن والدتك اعتقدت أن القبة ستتبع خطاها وتحميك
    Eğer Kubbe'nin planına müdahale ederse sonsuza kadar bu şeyin altında arafta yaşamaya mahkum ediliriz. Open Subtitles إن قاطعت سير خطة القبة سنُعذب لمدة طويلة تحت هذا الشيء
    Eğer Kubbe'nin yüzeyi tıkanırsa hava bile giremeyecek. Open Subtitles إذا إنسدت جدران القبة لن يتمكن الهواء من الدخول
    Yürüdüğümüz mesafeyi dikkate alırsak şimdiye Kubbe'nin duvarlarına gelmemiz lazımdı. Open Subtitles أعني، بالنظر للمسافة التي قطعنها كان يجب أن نصتطدم بجدار القبة الآن
    Ama artık hepimiz Kubbe'nin altında mahsur olduğumuza göre hiçbir sırrımız güvende değil. Open Subtitles لكن الآن بما أننا بتنا محتجزين تحتها معًا فلم تعد أيٌّ من أسرارنا بأمان
    Ama artık hepimiz Kubbe'nin altında mahsur olduğumuza göre hiçbir sırrımız güvende değil. Open Subtitles لكن بما أننا الآن بتنا محتجزين أسفلها معًا فلم تعد أيٌّ من أسرارنا بأمان
    Yumurtaya dokunabilen yalnızca birkaç kişi var. Ve hepsi de Kubbe'nin içinde. Open Subtitles هُناك عدد قليل فقط من الناس يُمكنهم لمس البيضة، وكلّهم داخل القبّة.
    Ama sen Kubbe'nin bize neden ihanet ettiğini merak ederken ben bizi öldürmeden önce onu nasıl durdurabileceğimizi merak ediyorum. Open Subtitles لكن بينما أنتِ مشغولة في السؤال عن سبب خيانة القبّة لنا، إنّي أسأل عن كيفيّة إيقافها قبل أن تقتلنا جميعاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more