"kudüs'teki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في القدس
        
    • فى القدس
        
    Budrus'taki direniş o zamandan sonra Batı Şeria'daki köylere ve Kudüs'teki Filistin mahallelerine yayıldı. TED المقاومة في بدرس قد انتشرت منذ ذاك الى القرى في انحاء الضفة الغربية وإلى الأحياء الفلسطينية في القدس.
    Antik çağlarda Kudüs'te bir tapınakta; din adamlarının Kudüs'teki tapınağın özel bir masasına koydukları özel bir ekmekleri olduğunu anlatıyorlardı. TED ويقال فيه انه في قديم الزمان في معبد في القدس كان النُساك يمكلون الخبز الذي كان يوضع على طاولة خاصة في ذلك المعبد
    "Bugün ülkelerini savunmakta askerlerimiz düsmanin Kudüs'teki bir karakoluna saldirdi". Open Subtitles اليوم ، هاجم جنودنا دفاعا عن بلادهم مقر شرطة العدو في القدس
    Araplar sadece Bati Seria ve Kudüs'teki Arap Lejyonun basarili oldugunu söyleyebilirdi. Open Subtitles بين المُجتاحين فقط الجحافل العربيّة في القدس والضفة الغربية يمكنها أن تدّعي أيّ نجاح
    Kudüs'teki ordunun kumandasını senin almana karar verdik. Open Subtitles لقد قررنا أن تأخذ أنت قيادة الجيش فى القدس
    Bazı kalıntıları şimdi Kudüs'teki Rockefeller Müzesi'nde korunuyor. Open Subtitles بعض بقاياهم يحفظون الآن في متحف روكفلر في القدس
    Kudüs'teki Yahudiler yüzün üstünde farklı ülkeden buraya gelmişler. Open Subtitles اليهود في القدس جاءوا من مئات الدول المختلفه
    Yüzyıllar boyunca Yahudi seyyahlar, doğum yeri Beytüllahim'den Kudüs'teki ölümüne kadar İsa'nın adımlarının izini sürdüler. Open Subtitles لقرون, يتبع المسيحيون خطي المسيح من مولده في بيت لحم حتي وفاته في القدس.
    Kudüs'teki tüm binalar içinde Kubbet-üs-Sahra benim için en güzeli. Open Subtitles من بين كل المباني في القدس, الاجمل بالنسبه لي هو قبه الصخره.
    Kudüs'teki ve ötesindeki her tarikat onun tarafına toplandı. Open Subtitles كل طائفة في القدس و قد توافدوا إلى ما بعد إلى جانبه.
    Bu dünyadaki en eski objelerden biri, Golan Tepeleri'nde 233.000 sene önce bulundu ve şu an Kudüs'teki İsrail Müzesi'nde duruyor. TED وهو أحد أقدم المجسمات في العالم، عثر عليه في مرتفعات الجولان قبل حوالي 233,000 عام، موجود حالياً في متحف إسرائيل في القدس.
    İngiltere yağmuru ardında Kudüs'teki gibi gökkuşağı bırakmaz. Open Subtitles المطر في إنجلترا ليس قوس قزح في القدس
    İsa Kudüs'teki krallığında oturduktan sonra, Open Subtitles و سيبدأ السيد المسيح مملكته في القدس
    İsa Kudüs'teki krallığında oturduktan sonra, Neden endişelenelim ki? Open Subtitles و سيبدأ السيد المسيح مملكته في القدس
    Yahudi Temsilcilik merkezinin Kudüs'teki bu binasindan yönetiliyordu. Open Subtitles وقد اُديرت من هذا المبنى في القدس" مقر الوكالة اليهودية"
    Kudüs kusatma altindaydi ve Kudüs'teki Yahudi toplumunun tüm baglantilari kesilmisti. Open Subtitles القدس" كانت تحت الحصار والجالية" اليهودية في "القدس" قطعت بالكامل
    Kudüs'teki Haganah istihbarat servisinin komutaniydi, Open Subtitles الذي كان قائد دائرة مخابرات "الهجانة" في "القدس"
    Bir grup Yahudi doktor ve hemsire Kudüs'teki Scopus daginda Filistinlilerin saldirisina ugradi. Open Subtitles سارية من الأطباء اليهود و الممرضات هوجمن من قبل الفلسطينيين في جبل "سكوبس"في القدس
    Ne kadar önemliydi Kudüs'teki Yahudiler için bu yardim eli? Open Subtitles كم كان مهماً أن تتماسك القوات اليهوديّة فى "القدس" ؟
    Hiç hapse girdiniz mi bilmem ama Kudüs'teki hapishane bildiklerimin en kötüsü. Open Subtitles أنا لا أعرف ما إذ سبق لك وان كنت داخل سجن ولكن السجن الذي كان فى القدس هو أسوأ ما أعرف
    Kutsal kitapta kıyametin Kudüs'teki Zeytin Dağında değil yeni bir Kudüs'te, yeni bir Zeytin Dağı'nda başlayacağını söyler. Open Subtitles النبوءة سوف تبدأ ليس على جبل الزيتون فى القدس لكن بدلاً من ذلك جبل جديد من الزيتون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more