Evet, arka bahçede alet kulübesi var diyordun.... | Open Subtitles | نعم. كان لديه كوخ معدات في الفناء الخلفي و... |
Ivan'ın kulübesi var. Evet. Evet, dude's set up. | Open Subtitles | نعم (آيفن) لديه كوخ نعم، الرجل يسكن هناك |
Dinle. Arkadaşımın birkaç km. güneyde kulübesi var. Orada kalabiliriz. | Open Subtitles | إسمعي, صديقي لديه كابينة على بعد أميال يمكن أن نسكن فيها |
Ailemin Montana'da terk edilmiş bir kulübesi var. | Open Subtitles | عائلتي لديها مقصورة في مونتانا تخلوا عنها |
Tepenin iki kilometre kuzeyinde bir vadi kulübesi var. | Open Subtitles | هناك كوخ ذئب ميل إلى الشمال من الارتفاع. |
Walt'un, kuzeyde, buradan üç saatlik mesafede 12 bin m2'lik arazi üzerinde bir kulübesi var. | Open Subtitles | والـت) يملك كوخاً على ثلاثـة فدان من الأرض) يـبعد حوالي 3 ساعات شمالاً عن هنا |
Moorpark'ın güney yakasında, Densmore'un hemen doğusunda bir telefon kulübesi var. | Open Subtitles | (هناك كابينة هاتف جنوب (موبارك (إلى الشرق من (دنسمور |
Dj deli gibi çalıyor, arka tarafta Tardis fotoğraf kulübesi var ve hey yavrum, yemeklere gel. | Open Subtitles | مشغل الأغاني يتألق، هناك كشك هاتف فيالغرفةالخلفية، وياإلهي،الطعام، |
Göl kenarında küçük bir kulübesi var. Kutup Dairesi'nin içinde. | Open Subtitles | لديه بيت صغير قرب البحيرة داخل حدود الدائرة القطبية |
- Brogie vadisinde bir kulübesi var. | Open Subtitles | لديه كوخ في " بوقي هولر " هل هذا صحيح ؟ |
Grady amcamın Canistota dışında av kulübesi var. | Open Subtitles | والعم (غريدي) لديه كوخ الصيد ذلك خارج (كنيستوتا) |
Amca' nın orada kulübesi var mı? | Open Subtitles | يا أخي، عمك لديه كوخ هنا ؟ |
Grady amcamın Canistota dışında av kulübesi var. | Open Subtitles | والعم (غريدي) لديه كوخ الصيد ذلك خارج (كنيستوتا) |
Kurt'un, Siyah Nehir yakınlarında bir kulübesi var. | Open Subtitles | (كرت) لديه كوخ بقرب النهر الأسود. |
Amcam Garrett'ın, buralarda bir kulübesi var. | Open Subtitles | عمي (غاريت) لديه كوخ بالقرب من هنا |
Büyükbabamın bir av kulübesi var. | Open Subtitles | حسنا , جدي لديه كابينة للصيد لم تستخدم منذ سنوات |
Mystic Gölü'nde küçük bir kulübesi var. | Open Subtitles | لديه كابينة صغيرة تطل على البحيرة |
Kardeşimin Saratoga'da ufak bir kulübesi var. Bir kaç ay orada saklanabiliriz. | Open Subtitles | لديها مقصورة في (ساراتوجا) يمكننا الإنتظار هناك لبضعة أشهر |
Dean'in ailesinin Poconos'ta bir kulübesi var. | Open Subtitles | عائلة (دين) لديها مقصورة في "بوكنوس" |
Burada eski bir avcı kulübesi var. | Open Subtitles | هناك كوخ صيد هنا. |
Boyd'un orada kulübesi var, değil mi? | Open Subtitles | (بويد) يملك كوخاً هناك، صحيح ؟ |
- Trilbardou yolunun 36. kilometresinde bir telefon kulübesi var. | Open Subtitles | هناك كابينة هاتف |
Yakınlarda telefon kulübesi var mı? | Open Subtitles | هل هناك كشك هاتف في مكان ما هنا؟ |
Göldeki kamp yerinde küçük bir kulübesi var. | Open Subtitles | لديه بيت صغير جنويا عند بحيرة كامب |