O adamları içeriye atarsak onlar bizim gözümüz kulağımız olurlar. | Open Subtitles | ندخل رجالاً داخل المحيط لتكون لنا عيون وآذان هناك |
İlk atılımımızı yaptıktan sonra... içerideki gözümüz ve kulağımız olacak. | Open Subtitles | سيكون أول مجموعة عيون وآذان لنا بالداخل بعد أن نقوم بالإختراق الأولي |
Berliner Zeitung'da gözümüz kulağımız olmasını sağlayabilirim desem? | Open Subtitles | ماذا لو قلت لك أن لدي طريقة للحصول على عيون وآذان داخل برلينر تسايتونج؟ |
Simon, sen burada kalıp bizim gözümüz kulağımız olacaksın. Heather, sen Simon'la kal ve yaptığın şeyi yapmaya devam et. | Open Subtitles | سايمون، ابق في الاسفل ستكون عيوننا وآذاننا هيذر ابقي مع سايمون واستمري في فعل ما تفعلينه |
Elektronikle ya da bilgisayarla ilgili her şey elinden gelir. O bizim gözümüz, kulağımız. | Open Subtitles | يمكنه فعل أي شيء مرتبط بالكمبيوتر والإلكترونيات, إنه أعيننا وآذاننا |
Bir uyduya bağlı olan her şey, bizim gözümüz ve kulağımız olacak. | Open Subtitles | إذا كانت مُتصلة بالقمر الصناعي، إنها أعيننا وآذاننا. |
Berliner Zeitung'da gözümüz kulağımız olabilir desem? | Open Subtitles | ماذا لو قلت لك أن لدي طريقة للحصول على عيون وآذان داخل برلينر تسايتونج؟ |
Burda her yerde gözümüz, kulağımız var. | Open Subtitles | ما زلنا نملك أعين وآذان ...بالمنطقة.. |
Uyduya bağlıysa bizim gözümüz kulağımız oluyorlar. | Open Subtitles | إذا كانت مُتصلة بالقمر الصناعي، إنها أعيننا وآذاننا. |
Huck toplantı odasında gözümüz, kulağımız olacak. | Open Subtitles | سيكون هاك عيوننا وآذاننا داخل الغرفة. |