| kulağıma bir şeyler fısıldamaya çalıştı. | Open Subtitles | حقيقة , كانت تحول أن تهمس لي شيئاً في أذني |
| Bu kukla gösterisini daha fazla duymaktansa kulağıma bir tarantulanın yumurtlamasını tercih ederim. | Open Subtitles | دافني ,أفضل أن يضع عنكبوتا ذئبيا بيضه في أذني ... على أن أستمع إلى من المزيد من هراء الدمى هذا |
| Bugün kulağıma bir böcek kaçtığını söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك أن حشرة طارت في أذني اليوم؟ |
| İçeri gel ve kulağıma bir şeyler fısılda. Cinayet silahını bulduğundan bahset. | Open Subtitles | تأتين إلى الداخل وتهمسين ...شيئا في أذني حول |
| kulağıma bir şeyler fısıldıyor. Ve oracıkta ırzıma geçiyor ! | Open Subtitles | يهمس في أذني يغتصبني هنا تماما |
| Charlotte'u götürmelerinden önce, kulağıma bir şey fısıldadı doktorundan korktuğunu söyledi. | Open Subtitles | قبل أن يقتادوا (تشارلوت) همست في أذني بأمر ما. قالت إنها تخشى طبيبها. |
| - kulağıma bir şey kaçtı. | Open Subtitles | .. -حسناً، آسفة، هناك شئ في أذني |
| Defalarca kez Tanrı, kulağıma bir söz söyledi. | Open Subtitles | ،مرارًا وتكرارًا (همس الرب بكلمة واحدة في أذني: |