Her gün Kulaklarının arkasını yıka, büyük, şişman bir fil olmak için de çiğ patateslerini yemeyi unutma. | Open Subtitles | أغسل خلف أذنيك كل يوم ولتأكل كل البطاطس الغير ناضجة حتى تكبر وتصبح فيل كبير وسمين |
Kulaklarının arasında 14 cm var, ve içi tamamen boş. | Open Subtitles | يوجد 5.5 بوصة بين أذنيك و هي أساساً فارغة |
Evet, bu kulaklarla onu ancak bir anne sevebilir. Kulaklarının nesi varmış? | Open Subtitles | أمه فقط ممكن تحبه بتلك الأذنين ما مسألة أذنيه ؟ |
Belki o deniz tarağı çorbasını Kulaklarının arasından temizleseydin duyabilirdin. | Open Subtitles | ربما تستطيع فهمي اذا استطعت اخراج ذلك الحلزون الصدفي من اذنيك |
Elf Kulaklarının bir takım tıbbi özellikleri olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحسبون آذان الجان لها خصائص طبيّة نوعًا ما. |
Ta ki beyinsiz olduklarını iki Kulaklarının arasındakinin sadece bir yumru olduğunu anlayana kadar. | Open Subtitles | لأصدم عندما أكتشف أنه لا عقول لديهم، مجرّد متخلفون يهزوّن الأشياء بين آذانهم. |
Dr. Hart, belki de Kulaklarının kirini temizlemek için sana randevu vermeliyim. | Open Subtitles | انظري، دّكتورة هارت رُبَّمَا يَجِبُ أَنْ تحددي موعد معي لتنظفي أذانك من الشمع |
Sonra Kulaklarının arkasına delik açmaya başladılar... böylece kanı damladı ve onu hayatta tuttu. | Open Subtitles | ثم شقّوا خلف أذنه بالسّكين و تركوا دمّه يُتدفّق، وأبقوه على قيد الحياة |
Neden kestirmiyorsun, ya da Kulaklarının arkasına atmıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تقصيه أو تلفيه خلف أذنيكِ ؟ |
Hayatım boyunca bir kızın saçlarını Kulaklarının üzerinden okşamak istemiştim. | Open Subtitles | لطالما أردت أن ألامس شعر فتاة وراء أذنيها |
Ve bu enstrüman önünde duran bir manken kafası, ve Kulaklarının olduğu yerlerde mikrofonlar var. | TED | و هى رأس غبية التى تجلس قبالة آلة موسيقية, و لديها سماعات حيث تتواجد الآذان |
Girişin karşısında o çok sevdiğin ceketinle dolabına dayandığını ve saçlarını Kulaklarının arkasına kıvırdığını görüyorum. | Open Subtitles | أراكِ عبر الممر تميلين على خزانتكِ الى تلك السترة التي تحبينها كثيراً والطريقة التي تثنين بها شعرك خلف أذنيك |
Kulaklarının arasındaki, bu zırvalara inanan şeyi uyandırarak. | Open Subtitles | عن طريق إيقاظ ذلك الشيئ بين أذنيك الذي يصدّق هذا الهراء. |
Bay Tinkles Kulaklarının arkasını yıkamayı unutma! | Open Subtitles | تذكر سيد تينكلز أن تغسل خلف أذنيك |
Kulaklarının arkasını yıkamayı unuttun, değil mi? | Open Subtitles | لقد نسيت أن تغسل أذنيك ، أليس كذلك ؟ |
Yalan söylediğinde Kulaklarının kızardığını biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعرف أن أذنيك تحمّران حين تكذب؟ |
Unutma, Kulaklarının arkasını yıka. | Open Subtitles | تذكّر إغسل وراء أذنيك |
Bir zamanlar Kulaklarının arkasına sandal ağacı takan bir erkek arkadaşım vardı. | Open Subtitles | كان لدي صديق حميم ,كان يرتدي الصندل خلف أذنيه |
Onun Kulaklarının arasında ne var? | Open Subtitles | اننى لا أحب الشئ الموجود بين أذنيه |
Ann, bence şu şeyleri Kulaklarının arkasına koyman doğru değil. | Open Subtitles | لا يجب ان تشبكى أشياء خلف اذنيك يا أن |