| Mutluydum, çünkü bu çocuklar Scratch'i tam da bizim istediğimiz şekilde kullanıyorlardı. | TED | كنت سعيدًا لأن هؤلاء الأطفال كانوا يستخدمون سكراتش بالضبط كما كنا نأمل. |
| 20 metrelik bir tirol teknesiydi ve yirmi kilogram çekerli gerilim testi yapılmış titanyum çelik alaşımı iğne kullanıyorlardı. | Open Subtitles | سفينة صيد طولها 55 قدما و كانوا يستخدمون هلب من التيتانيوم و الصلب و زنه 45 رطلا بحبل مقاوم |
| Hatta daha da kötüsü, sınıfımda işler karışınca çizgi romanları beni rahatsız etmenin bir yolu olarak kullanıyorlardı. | TED | والأسوأ من ذلك، عندما تصعب الأمور في فصلي، كانوا يستعملون القصص المصورة كطريقة لتشتيت انتباهي. |
| Boyunduruklarını farklı bir yük taşımak için kullanıyorlardı. | Open Subtitles | و قد إستخدموا الآن قوالب الطوب فى شئ مختلف تماما |
| Geçen yıl yaptıkları saldırıların %90'ında bu tüfekleri kullanıyorlardı. | Open Subtitles | % استخدموها في أكثر من 90 من هجماتهم العام الماضي. |
| Zorbalardan 4 tanesi dikkatsizce araba kullanıyorlardı ve hepsi öldü. | Open Subtitles | أربعة أشقياء كانوا يقودون بشكل متهور ، وماتوا جميعاً |
| Başından beri bizi kullanıyorlardı. | Open Subtitles | لقد استخدمونا منذ البداية. |
| Seçeneğim yoktu. Beni kullanıyorlardı. | Open Subtitles | لم يكن أمامي خيار كانوا يستعملونني |
| Projeden fazlası sanıyordum ama sadece beni kullanıyorlardı. | Open Subtitles | ظننت أنه كان أكثر من مجرد مشروع، ولكنهم كانوا يستغلونني وحسب. |
| New York'taki İngilizler'den aldıkları istihbaratları şifreleyerek gönderiyorlardı ve isimleri değil sayıları kullanıyorlardı. | Open Subtitles | لقد ارسلوا معلومات من (نيويورك) المحتلة من البريطانين بإستخدام رموز واستخدموا ارقام وليس اسماء |
| Sistemimi kullanıyorlardı ve ben doğruluk yerine hızlı olması için tasarlamıştım. | Open Subtitles | كانوا يستخدمون نظامي، ولقد صمّمته للتركيز على السرعة بدلاً من الدقة. |
| Ve görünen o ki, İndus tüccarları, bezirganları yabancı bir dili yazmak için de İndus yazısını kullanıyorlardı. | TED | ويبدو أن ما حدث هنا هو ان التجار الهندوس كانوا يستخدمون هذا الاسلوب النصي لكتابة اللغات الأجنبية. |
| Bildiğiniz üzere, her kültürde, şamanlar çevreyi ilaç olarak kullanıyorlardı. | TED | في كل ثقافة، كان الشامان يستعملون البيئة طبيًا. |
| - Hailey askerlerden birini öldürdü. - Onlar kuru sıkı kullanıyorlardı. | Open Subtitles | هايلي قتلت أحد رجال الحراسة رجال الحراسة يستعملون الخرطوش الكاذب |
| Antik silahlar kullanıyorlardı. Bunlarla ilgili bir bilginiz var mı? | Open Subtitles | كانوا يستعملون أسلحة عتيقة هل تعرف أي شيء حول هذا الموضوع؟ |
| Boyunduruklarını farklı bir yük taşımak için kullanıyorlardı. | Open Subtitles | و قد إستخدموا الآن قوالب الطوب فى شئ مختلف تماما |
| Bİr kadını dün gece kaçırıldılar. Sizin arabanızı kullanıyorlardı. | Open Subtitles | أختطفت إمرأة الليلة الماضية و إستخدموا سيارتك |
| Geçen yıl yaptıkları saldırıların %90'ında bu tüfekleri kullanıyorlardı. | Open Subtitles | % استخدموها في أكثر من 90 من هجماتهم العام الماضي. |
| Zorbalardan 4 tanesi dikkatsizce araba kullanıyorlardı ve hepsi öldü. | Open Subtitles | أربعة أشقياء كانوا يقودون بشكل متهور ، وماتوا جميعاً |
| Başından beri bizi kullanıyorlardı. | Open Subtitles | لقد استخدمونا منذ البداية. |
| Victor'a ulaşmak için beni kullanıyorlardı. | Open Subtitles | كانو يستعملونني للوصول إلى فيكتور |
| Bunca zamandır Murphy'i izlemek için beni kullanıyorlardı. | Open Subtitles | هـم يستغلونني لتعقيب ميرفي كل هذا الوقت |
| Daha farklı görünüyorlardı. Balta kullanıyorlardı. | Open Subtitles | بدوا مختلفين جداً، واستخدموا فؤوساً . |
| Sonra bilim insanlarının bile anlaşmaya varamadıklarını gördüm, üstelik ''neşe'', ''mutluluk'' ve ''pozitiflik'' kavramlarını birbirleri yerine kullanıyorlardı. | TED | ووجدت أن العلماء أيضًا لا يتفقون دائمًا، فنجدهم أحيانًا يستخدمون كلمات "بهجة" و"سعادة" و"إيجابية" على سبيل الترادف. |