Hastanede sana adamın kafamda bir domuz kumbarası kırdığını anlatmıştım. | Open Subtitles | فى المستشفى أخبرتك أنهم حطموا حصالة فوق رأسى |
37 milyar dolar. Kendine ait bir domuz kumbarası. | Open Subtitles | سبعة وثلاثين مليار دولار حصالة أموالك الشخصية |
Hayır, domuz kumbarası gibi hissediyorum demiştin. | Open Subtitles | لا انتِ قلت ان ذلك يشعرك كما لو انك حصالة |
Hayır, domuz kumbarası görünüyorum demiştim sadece. | Open Subtitles | لا انا قلت ان ذلك يجعلني كما لو انني حصالة |
Ve her zamanki gibi yeni bir fikri vardı, küçük kardeşine ait, içini düzenli olarak boşalttığı domuzcuk kumbarası... tarafından finanse edilen. | Open Subtitles | وكما هو الحال دائما, كان لديها فكرة جديدة بتمويل من حصالة نقود شقيقها الأصغر التي على شكل خنزيز والتي اعتادت على إفراغها بالكامل بانتظام |
Ha siktir, domuz kumbarası! | Open Subtitles | تباً إنها حصالة |
Bunun adı Martin Luther King kumbarası. | Open Subtitles | حسنًا، هذه حصالة (الملك (مارتن لوثر. |