| kumsalda basit bir yürüyüş zihnimizi boşaltabilir ve kalplerimizi açabilir. | Open Subtitles | رحلة بسيطة إلى الشاطئ يمكن أن تكون كل مانحتاجه لنصفي |
| Top oynarız, ızgarayı hazırlarız. kumsalda barbekü eşliğinde vaftiz olur. | Open Subtitles | سنلعب الكرة ونضع الشوّاية ونقيم حفل تعميد وشواء على الشاطئ |
| Evet, senin salak semtin kumsalda evlenmemize izin vermediği için oldu. | Open Subtitles | كل هذا لأننا من بلدة غبية لاتسمح لنا بالزواج على الشاطئ |
| -İyi de bu benim hatam değil. kumsalda bana bağırma! | Open Subtitles | ان هذا ليس خطأي لا تصرخ فى وجهى على الشاطيء |
| kumsalda şu balık tutan çocuk ne halt ediyor orada? | Open Subtitles | ما الذى يفعله هذا الطفل ؟ يصطاد على الشاطىء ؟ |
| 10 saniye sonra o kumsalda yürüyor olsan iyi edersin. | Open Subtitles | سيتحتم عليك السير على ذلك الشاطئ عشر ثواني بعد ذلك |
| kumsalda biraz koştum o yüzden ayakkabıma hep kum girdi. | Open Subtitles | اترين انا اهرول على الشاطئ ويدخل بعض الرمل في حذائي |
| Bu, kumsalda kum tepelerine olanlara benzer bir şey olabilir. | TED | قد يكون شيئا مثل الذي يحدث بالنسبة للكثبان الرملية على الشاطئ. |
| Bu yüzden, bir ekonomistin bütün profesyonel kurallarını yıktım ve kumsalda serile serpe uzanıp okunabilecek bir ekonomi kitabı yazdım. | TED | لهذا قمت بتحطيم كل قواعد سلوك الإقتصادي المهني المحترف وكتبت كتاباً إقتصادياً يمكنك قراءته على الشاطئ. |
| O gün o kumsalda her şeyi gördü. | Open Subtitles | لقد رأى الشئ بأكمله فى ذلك اليوم على الشاطئ |
| Adamlar kumsalda yakalanıp, yok edilirler. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال سيتحاصرون على الشاطئ و يتمزقون أرباً أرباً |
| Adamlar kumsalda yakalanıp yok edilirler. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال سيتحاصرون على الشاطئ و يتمزقون أرباً أرباً ماذا حل بكم أنتما الأثنان ؟ |
| Bahse varım, kayak yerinde, teknede, kumsalda oldukça rahatsındır. | Open Subtitles | أراهن أنك ماهراً فى ساحة التزلج ماهراً على المراكب , ماهراً على الشاطئ |
| Geçen hafta Cornwall'da, dört kafalı bir adam kumsalda çay içerken görülmüş! | Open Subtitles | الأسبوع الماضي, في كورنوال, رأى الناس رجلاً بأربعة رؤوسٍ يتناول الشاي على الشاطئ |
| kumsalda fıstıkları yokluyor olacağım. | Open Subtitles | و سوف أجلس فى الشرفه فى الخارج اراقب النساء على الشاطئ |
| Neyin yanlış gittiğini farkettiklerinde ise, biz kumsalda yatarak %20 faiz kazanıyor olacağız. | Open Subtitles | عندما يدركون ما الأمر سنكون على الشاطئ ونتقاسم الـ 20 بالمئة |
| Temiz deniz havası kumsalda sabah koşuları yerel imkânlarımızdan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | هواء بحر نقي، والركض على الشاطيء نهارا، بجانب الموارد الطبيعية الأخرى. |
| - Ölmem için beni orada, o kumsalda bırakmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تتركيني أموت هناك على الشاطيء |
| kumsalda uzanmak. Ve bütün gün güneşlenmek. | Open Subtitles | تستلقى على الشاطىء تحظى بأفضل خدمة مُمكنة |
| ve sahildeki güzel bir kumsalda küçük bir büfe açacağım. | Open Subtitles | وسوف افتح حانة على شاطئ جميل بعيد جدا عن هنا |
| Bi kez daha kusura bakmayın kumsalda biraz ateş falan yakacaktık | Open Subtitles | آسفون لابد أن نذهب للشاطئ لنقوم ببعض الألعاب الناريه |
| Evlilik teklifini kumsalda güneş batarken yaptı. | Open Subtitles | سألها الزواج في الشاطىء وقت الغروب |
| - En iyi oteller kumsalda olur, Lance. | Open Subtitles | اقصد مسافة المشى ثوانى أفضل الفنادق على البحر مباشرة, لانس |
| Nihayet kumsalda yapılacak bir mezuniyet partisine gidiyoruz. | Open Subtitles | أخيراً سنذهب إلى حفلة ما بعد حفلة التخرج على ضفاف البحيرة |
| Yani şimdi benim, bir kumsalda elimde sadece bir isim ve senin sözünle durup gemimle gidişini seyretmemi istiyorsun. | Open Subtitles | تراقبني أبحر بعيداً على سفينتي ثم أرمي الإسم إليك موافق؟ لكن ذلك يقحمنا في مشكلة وقوفي على احدى الشواطئ بتفاهه |
| Sadece sen ve ben, kumsalda yalınayak. | Open Subtitles | أنت و أنا فقط بأقدام عارية على الرمال |