"kuponlarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • قسائم
        
    • كوبون
        
    • كوبونات
        
    • الكوبونات
        
    • القسائم
        
    Şaka kuponlarını halletmek için güzel bir zaman. Open Subtitles يبدو هذا كوقت مناسب لإسترداد إحدى قسائم النكت
    İçinde, Brunei kıyısındaki özel bir 96 dönümlük adanın mülkiyet kağıtlarını seyahat kuponlarını, güvenlik kodlarını ve tekne anahtarlarını bulacaksın. Open Subtitles بالداخل ، سوف تجد قسائم سفر رموز أمنية ، مفاتيح لقوارب وأوراق ملكية لجزيرة خاصة تبلغ مساحتها 96 فدان
    Belki de gider önce şu elimdeki içki kuponlarını harcarım. Open Subtitles ربما سأذهب و أنفق بعض قسائم الشراب هذه
    Karın alışverişe gittiği zaman alışveriş kuponlarını kullanmak için arayıp sana danışıyor mu? Open Subtitles فكر بالأمر مقلوبا عندما تذهب زوجتك للتسوق هل تتصل بك لكى تعرف إذا كانت تستطيعه إستخدام كوبون الشيبسى أم لا؟
    Pasta Evi kuponlarını buldum. Open Subtitles وجدت كوبونات تخفيض لمحل الفطائر
    Bu tam olarak ödeme kuponlarını verdiğinde, ve gün boyu makasla kestiğimizi söylediğinde olan şeyle aynı şey. Open Subtitles هذا بالظبط ما حدث عندما اعطيتي المحاسب الكوبونات وقلت لقد كنا نتقطع اليوم كلة
    Dedim sana yemek kuponlarını sevmiyorum. Open Subtitles لقد قلتُ لك أنني لا أحب الشراء بواسطة القسائم
    Bu pizza kuponlarını kullanamadım. Open Subtitles لم أستخدم قسائم البيتزا تلك
    Bütün yemek kuponlarını harcadın mı? Open Subtitles هل أنفقت كلّ قسائم الشراء ؟
    Peki Al, bu sene de kimsenin istemediği hediye kuponlarını mı vereceksin? Open Subtitles (آل)، أحقّاً ستكملين موضوع قسائم الكتب التي لم يعد يريدها أحد هذا العام؟
    - Veronica'nın kuponlarını unutma. Open Subtitles -لا تنسى قسائم فيرونيكا
    Vicks kuponlarını yaptım. Open Subtitles لقد أنجزت قسائم "فِكس".
    Daha Tom Petty'nin kuzeni Manuel'in harika manikür standı için aldığımız çiftler kuponlarını bile kullanmadık. Open Subtitles عن ماذا تتحدث؟ لم نستفد من كوبون الخاص بصالون الاظافر
    Eğer bütün kuponlarını bir haftada kullanırsan, sana o yunus kuponunu alacağım ve seninle beraber kullanacağım. Open Subtitles إذا استطعت استخدام جميع كوبوناتك في أسبوع واحد فسأشتري لك كوبون الدلافين هذا و... سأفعله معك
    En azından şu indirim kuponlarını al, tamam mı? Open Subtitles على الأقل خُذ بعض كوبونات التخفيض
    Lütfen bu değerli Cooper kuponlarını bir özür olarak kabul et. Open Subtitles ...رجاء إقبلي كوبونات "كوبر" القيمة كتعويض ... .
    Hayır, başına gelebilecek en kötü şey, bu hızla Alex'in kuponlarını yarına kadar bitirecek olması olur. Open Subtitles لا, أسوأ شيء على الأطلاق انه بهذا المعدل سنتهي (اليكس) هذه الكوبونات بحلول الغد
    Bu yemek kuponlarını satmalıyım. Open Subtitles أنا بحاجة ماسّة لبيع هذه القسائم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more