- Cihazı kurcalamış olabilirler mi? | Open Subtitles | أهناك أي دلالة على وجود عبث في وحدة التكييف؟ |
Birileri bunları kurcalamış olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن لأي أحد عبث بالألعاب النارية؟ لا. |
Kuzeybatı bağlantı yolu aylardır kapalıydı ama biri girişi kurcalamış. | Open Subtitles | كنت محقا طريق الدخول الشمالى الغربى كان مغلقا لشهور لكن شخصا ما عبث بالبوابة |
Şayet, durumu bilmiyor olsaydım, biri borularınızı kurcalamış derdim. | Open Subtitles | لو لم أكن أعرف نفسي جيدا, لقلت أن هناك أحدا يعبث بخطوطك. |
Birileri benim makyaj çantamı kurcalamış. | Open Subtitles | شخصٌ ما كان يعبث بحقيبة مستحضرات التجميل الخاصة بي |
Ya da frenleri tutmamıştır. Yani birisi kurcalamış olabilir. | Open Subtitles | أو ان مكابحه قد تعطلت كان من الممكن ان أحداً قد عبث بها |
Olay yerine biz gitmeden birisi av tüfeğini kurcalamış. | Open Subtitles | شخصا ما عبث بالبندقية قبل أن نذهب لمسرح الجريمة |
Birisi gazetemi kurcalamış. Sayfalar kırışmış. | Open Subtitles | أحدهم عبث بصحيفتى, الأوراق متكسرة |
- Biri Holloway'in tüpünü kurcalamış. | Open Subtitles | أحدهم عبث في أنبوب الغطس الخاص بهالوي |
- Olay Yeri'ne söyleyin de birisi aracı kurcalamış mı, incelesinler. | Open Subtitles | -للبحث عن دلائل أنّ شخصاً آخر عبث بها -لكِ ذلك |
Arkadaşı belleği kurcalamış olabilirmiş. | Open Subtitles | يقول لابدّ أن صديقه عبث بالقرص |
Biri freninizi kurcalamış. | Open Subtitles | شخصاً ما عبث بكابحاتك. |
Birisi Arthur Grable'in kapsülünü kurcalamış. | Open Subtitles | " شخص ما عبث بكبسولة " آرثر جرابيل |
Birileri senin kodlayıcıyı kurcalamış. | Open Subtitles | شخص ما عبث بمفتاح الشيفرة |
Birisi bilgisayarımı kurcalamış. | Open Subtitles | شخص ما عبث بحاسوبي |
Birisi bilgisayarımı kurcalamış. | Open Subtitles | شخص ما عبث بحاسوبي |
Birisi sabit sürücüyü kurcalamış. | Open Subtitles | شخص ما عبث بهذا القرص الصلب |
Birileri bunu kurcalamış. | Open Subtitles | أحدهم عبث بهذا. |
Birileri sigortaları kurcalamış olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن أحداً كان يعبث بقاطع التيار |
Yani herhangi biri kurcalamış olabilir. | Open Subtitles | لذا اي منهم كان من الممكن ان يعبث به |
Birileri benim makyaj çantamı kurcalamış. | Open Subtitles | شخصٌ ما كان يعبث بحقيبة ! مستحضرات التجميل الخاصة بي |