Değişik belirtileri var, adale ağrısı, saç dökülmesi, kurdeşen... | Open Subtitles | لديها أعراض غير مترابطة .ألم عضلي ، ثعلبة ، طفح جلدي |
Tüm vücudunun kurdeşen dökmesini bunun kanıtı kabul ediyor. | Open Subtitles | و الآن لديها طفح جلدي يملؤ جسدها كي تثبت ذلك |
Gelemediler. Annem kurdeşen döktü, babam da ameliyatta. | Open Subtitles | ,أمي مُصابة بطفح جلدي و أبي في غرفة العمليات الجراحية |
kurdeşen olan biri dışında, geziye katılanlardan hiç kimsenin bir sağlık sorunu yok. | Open Subtitles | لم يعاني أحد من مشاكل صحية سوى إصابة أحدهم بطفح جلدي |
Onu ne zaman görsem, tuhaf bir kaşıntı hissediyorum, kurdeşen gibi bir şey. | Open Subtitles | في كل مرة أراه أحس بحكة غريبة،مثل لسعات |
Ördek 63 adım atıyor, kurdeşen 65. Sonra üstte buluşuyorlar. | Open Subtitles | (داك) يسير 63 خطوة، و(هايفز) 65، ثم يتقابلا في الأعلى |
Ördek'le kurdeşen birlikteyken hep daire çiziyorlar. | Open Subtitles | حين يعمل بطّة وعشّ سويًّا فإنّهما دومًا ما يقومان بتمشيط دائريّ |
İyi haber kurdeşen hayalarımdan başka bir yere yayılmadı. | Open Subtitles | الأخبار الجيدة الطفح الجلدى لا ينتشر في أسفل خصيتيّ. |
Herkes mutlu olacaksa, aksırmaya ve kurdeşen dökmeye razıyım. | Open Subtitles | إذا سيجعل الجميع سعداء سوف أعاني من نوبات العطس و الطفح الجلدي لوحدي |
Dört oldu. İlkinde kurdeşen dökmüştü. | Open Subtitles | هذا الرابع لدينا في الطفل الأول حصل له طفح جلدي |
kurdeşen döktü bu konuda endişelerim vardı ama hepsi temizlendi. | Open Subtitles | هـذا طفح جلدي كـان يقلقنـي، لكنك شفي الآن |
kurdeşen. Pütürlüden çok daha fazlasına ihtiyacım var. | Open Subtitles | نعم ،إنه طفح جلدي سأحتاج تحديداً أكثر |
Vücudunda kurdeşen var mı diye de bak. | Open Subtitles | ومن عدم وجود طفح جلدي في جسمه أيضاً |
Sanki rengi solmuş ya da kurdeşen olmuş gibi. | Open Subtitles | وكأن هناك هناك عيب في لونه أو طفح جلدي |
Bu ıslak elbiseler içinde kalırsam kurdeşen dökmeye başlayacağım. | Open Subtitles | سوف أصاب بطفح جلدي أذا أستمريت في التربة المبتلة |
kurdeşen çıkarıyorlar mı, uyuyamıyorlar mı ya da onlarla yeterince göz teması kuruyor muyuz diye. | Open Subtitles | أو إذا أصيبوا بطفح جلدي وإذا لم يستطيعوا النوم وإذا ما كنّا ننظر إليهم بشكلٍ كاف |
Hayır, bana sadece kurdeşen gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا , تبدو لي لسعات خفيفة |
Ördek'le kurdeşen birlikteyken hep daire çiziyorlar. | Open Subtitles | عندما يعمل (ذا داك) مع (هايفز) يقومون بدوائر دائماً |
- kurdeşen. | Open Subtitles | (هايفز) |
Ördek 53 adım atıyor, kurdeşen 65. Sonra üstte buluşuyorlar. | Open Subtitles | بطّة يمضي 53 خطوة وعشّ يقطع 65 خطوة ثم يتقابلان في القمّة |
Sanırım kurdeşen döküyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الطفح الجلدى قد بدأ لدى |
kurdeşen aşıya karşı verilen normal bir tepki ama eğer istersen sonra gelip onu tekrar kontrol ederim. | Open Subtitles | الطفح الجلدي رد فعل طبيعي للقاح، أستطيع المجيء إلى منزلك للاطمئنان عليه لاحقاً لو أردت. |